Tekrar Eden Takıntı ya da OKB / Köşe Yazısı - Bilal AKGÜL

20.05.2020
Bilal AKGÜL

Bilal AKGÜL

Tekrar Eden Takıntı ya da OKB

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)  adı verilen takıntılı düşünce, fikir ve dürtüler ile kompulsiyon adı verilen yineleyici davranışlar ve zihinsel eylemlerden oluşan bir ruhsal hastalıktır.  

Obsesyon, kişinin zihnine girmesine engel olamadığı, zihninden uzaklaştıramadığı düşünce, fikir ve dürtülerdir. Kişinin isteği dışında gelirler, kişi tarafından mantıkdışı olarak değerlendirilirler ve yoğun sıkıntı ve huzursuzluğa neden olurlar. Kompulsiyon, obsesyonların (takıntıların) neden olduğu yoğun sıkıntı ve huzursuzluğu azaltmak ya da ortadan kaldırmak üzere yapılan yineleyici davranış ve zihinsel eylemlerdir.

Birçok insan zaman zaman çeşitli konularda evham, endişe ve takıntılara kapılabilir. Ancak çoğu kez günlük yaşam içinde ortaya çıkan bu duygular ile baş edebilir ve sorunlarımızı yaşamımızı etkileme noktasına varmadan çözüme ulaştırabiliriz. Takıntılı düşüncelerin günlük yaşamımızı etkileyecek, günlük aktivitelerimizi kısıtlayacak düzeye gelmesi durumunda Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB) adı verilen bir ruhsal hastalık akla gelmelidir.*

Hayatı bir bütün olarak (artıları ve eksileriyle birlikte) görüp, değerlendirme ve teşhisleri bu minvalde yapmanın önemli olduğuna inananlardanım. Yerine göre kaygıyı, üzüntüyü, hüznü, şüpheyi, eleştirel yaklaşmayı hayatın bir parçası, gerekliliği olarak görmek gerektiği kanaatindeyim. Tabi bunlara önyargı ve ” toptancı” yaklaşım karıştırmamak kaydıyla.

Algı yöneticileri ve manipülatörler, toplumun iradesini yönetmede ve istedikleri yönde bir algı oluşturmada zeminin önemini bilen ve buna göre tarlayı süren operasyonlardan imtina etmezler. Mücahit Gültekin manipülatörlerin, bunun için de ortaya konulan her tezin, savunulan her düşüncenin gerçeklerden bir payının olmasını önemsediklerini ifade eder. Gerçeklerden bazı kırıntılara sahip olması algı operasyonlarının başarısının temel bir şartıdır.

Son birkaç yıldır ülkemizde yaşanan bazı hadiseler, tabi algı manipülatörlerinin de mahareti ile yineleyici takıntı dediğimiz rahatsızlığı çağrıştıran durumların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.

İlk etapta günlük hayatı etkilemeyen bu ve benzeri takıntıların tekrarının davranışları etkilediği, zamanla düşüncelerin şekillenmesine neden olduğu görülmektedir.

Mahallede meydana gelen kavga ve yaralanmada herhangi bir etkisi, müdahilliği olmamasına, olayın meydana geldiği saatte mahallede bulunmamasına ve olayın tarafları ile daha önce herhangi bir husumeti olmamasına rağmen, kişinin ısrarla olaydan dolayı kendisinin mesul tutulacağını söylemesi, bunun tedirginliğini yaşaması, bununla ilgili tedbirlere başvurması nasıl bir psikolojinin ürünüdür?

Zor bir süreçten geçen ülkemizde alınan bazı tedbirlerle ilgili zoraki bazı yorumların yapılması, bazı takıntıların oluşması, korku psikolojisi ile davranılması,  ilk etapta takıntı görünmekle birlikte bunların davranışı etkileyecek düzeyde yinelenmesinin ruh sağlığını olumsuz yönde etkileme potansiyeli yüksektir.

Yukarıda ifade ettiğimiz şekilde, bu davranışları etkileyecek ve güçlendirecek, süte su karıştıran algı manipülatörlerinin çalışmalarını görmemezlikten gelmiyoruz. FETÖ operasyonlarında ortaya çıkarılan Mor Beyin programı ile örgüt tarafından suçsuz binlerce kişinin şeytanın aklına gelmeyecek bir şekilde FETÖ’nün iletişim ağını kullanıyor gösterilmesinin, toplumda bazı takıntıların oluşmasını güçlendiren ve tekrarlanmasına neden olan zemini güçlendirdiğinin farkındayım. Bunun algı yönetmenlerinin kitleleri istedikleri yöne kanalize etmenin önemli bir adımı olduğuna yukarıda değindik. Yoksa örgüt ihanetlerini nasıl örtbas edecek? Güya süte kattıkları su ile masumiyetlerini ispatlama çabasındalar. Şeytana bile pabucunu ters giydirir bunlar...

Aklıselimin devreden çıktığı, sui zan ve vesvesenin masumane gerekçelerle iradeyi esir aldığı takıntılar, unutulmamalı ki zamanla-tekrarlarla ruh sağlığının bozulmasına, takıntıların davranışlarımıza yön vermesine neden olacaktır.

Yarası olmayanın gocunması hayra alamet değildir. Vesselam.

*Psikiyatri. org

Bu yazı toplam 893 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.