İlim Yayma Cemiyeti’nde “Zamanın Kıymeti” Konuşuldu

İlim Yayma Cemiyeti’nde “Zamanın Kıymeti” Konuşuldu

İlim Yayma Cemiyeti Kâhta Şubesi’nde konuşmacı olarak Eğitimci Bilal Akgül’ün katıldığı Gençlerle Başbaşa programında bu ay “Zamanın Kıymeti “ konuşuldu.

İkinci yılına giren ve her ay ortaokul-lise öğrencilerine yönelik bir konunun konuşulduğu programda bu ay toplumun genelinin nerede ise kronik bir problemi olan zamanın kıymeti ele alındı.

Eğitimci Bilal Akgül, konuşmasında her alandaki başarısında önemli etkenlerden bir olan zaman konusu ile ilgili genel bir çerçeve çizmeye çalışacağını belirtti. Akgül, konuşmasına şöyle devam etti:

“Sıcak bir yaz günü adamın biri buz satıyor bir yandan da bağırıyordu: ‘Sermayesi tükenen adama yardım edin! Sermayesi “Buz” olan adama yardım edin! Adam haklıydı. Zira “Buz” durmadan eriyip yok oluyordu. Oradan geçmekte olan Cüneyd-i Bağdadi bu sözleri duydu ve bir an durakladı, düşünmeye başladı. Yavaş yavaş beti-benzi sarardı ve olduğu yere yığıldı. Etrafına insanlar toplandı ve bir süre sonra Cüneyd-i Bağdadi kendine geldi. ”Ne oldu sana böyle?” dediler. O da cevap verdi: Tükenmekte olan adamın bahsettiği  “Buz” değil benim “Ömrüm ”dür.”

İlim yolundaki talebenin bazı prensiplere sahip olması gerektiği söyleyen Akgül, bu prensipleri şu şekilde sıraladı: ” 1-İşlerinin belli bir düzeninin olması gerekmektedir. 2-Boş ve faydasız meclislerden durmayı ilke edinmelidir. 3-Her hususta fuzuli şeyleri terk etmelidir. 4-Vakti ve dakikaları değerlendiren uyanık, zeki ve ciddi insanlarla beraber olmalıdır. 5-Seçkin âlimlerin-bilgelerin biyografilerini okumalı, hayat tecrübelerinden istifade etmelidir. 6-İlmi- bilimsel bir şeyler ortaya koymak suretiyle vakti değerlendirmenin tadını almalıdır.7 -Mütalaaya, daha çok malumat elde etmeye, tetkike ve elde edilen bilgileri ayıklamaya özen göstermelidir.”

Çalışma vaktinin elde edilecek verim üzerinde önemli bir yerinin olduğunu ifade eden Akgül, özellikle gecenin son vakitleri ile günün ilk saatlerini iyi değerlendirmek gerektiğini dile getirdi. Bilhassa seher vakitlerinin insanoğlunun zihninin en durgun olduğunu zamanlar olduğunu, havanın en güzel, esintinin en tatlı, gece ile gündüz arasındaki en müsait zamanın seher vakti olduğunu söyledi. Ezberlemek, normal çalışmasını sürdürmek ve benzeri işleri yapmak isteyen kimse için gecelerin daha uygun olduğunu belirtti.

Program soru-cevap faslı ve akabinde Cemiyetin yaptığı ikram ile sona erdi.