ÇOCUĞUN ARKADAŞ ORTAMI / Köşe Yazısı - Rukiye ÇINAR

18.02.2016 15:12:33
Rukiye ÇINAR

Rukiye ÇINAR

 ÇOCUĞUN ARKADAŞ ORTAMI

 

Arkadaşlık, çocuğun dünyasında ilk çocukluk dönemlerinden itibaren başlar. Yavaş yavaş da kişinin hayatındaki etkisini ve önemini arttırır. Özellikle okul döneminde, onlarla vakit geçirme ehemmiyet arz eder.

 Çocuklar çevresiyle belli bir yaşta oyun oynayarak iletişimini ve etkileşimini artırır. Özellikle ergenlik döneminde vaktinin büyük bölümünü arkadaşlarıyla geçirmek ister. Böylece çevre, onun için vazgeçilmez olmuştur. Bu durumda ailenin çocuk üzerindeki etkisi, yerini bir nebze çevreye bırakır. Artık çocuk çevreden fazlasıyla etkilenebilir hale gelmiştir.

 Bundan dolayıdır ki, çocuğun arkadaş grubu iyi, terbiyeli, ahlaklı ise çocuk da bundan nasiplenecektir. Oyun oynarken, muhabbet ederken, birbirlerine gidip gelirken etkilenmeler olur. Kimde hangi özellik zayıfsa, güçsüzse diğerinin baskın sayılabilecek davranış ve düşüncelerini alır.

Şunu söylemek zarurettir ki olumsuz diyebileceğimiz kötü özellikler çocuğun dünyasında daha kolay yer edinebilir. Çünkü güzel düşünce ve davranışlar belli bir çaba gerektirir. Bunların karşıtları (kötü davranışlar) için ise böyle şeylere gerek yoktur. Okulda, özellikle çocuk, kendine yakın bulduğu kişiyle gün boyu vakit geçirmektedir. Tabii yakınlaştığı kişiyi de kendi huylarına göre belirler, ister bilinçli, isterse de farkında olmadan... Bazen olumlu kişilikteki bir çocuk olumsuz yönde değişebiliyor. Bu değişimi araştırdığımızda  arkadaş ortamının etkili olduğunu görüyoruz. Çevresi çocuğu  etkiler, çocuğun düşünceleriyle beraber hal ve hareketleri de değişir.

 Çocuk, ailesinden habersiz okul çıkışında arkadaşlarıyla internete gidip uygun olmayan videolara, görsellere, içeriklere giriyorsa, eve gelip annesine yalan söylüyorsa, maneviyat çöküşünü yavaş yavaş yaşıyordur.

Olumsuz bir davranışın devam etmesinde, pekişmesinde arkadaş çevresinin önemli bir etkisi vardır. Çünkü çocuk tek başına bazı şeylere cesaret edemez. Arkadaş ortamı ona cesaret verir her konuda. Birlikten kuvvet doğduğu gibi kötülüklerin bir araya gelmesiyle de iyiliklerin payı azalır.  

 Bir sınıfta öğrencilerin hepsi düşük not almışsa biri diğerine bakarak teselli olmakta ve üzülmemektedir. Sanki o kişiyle koşulları, ortamı, bildikleri aynıymış gibi. Etkilenmeye açık ortamlar çocuğun zihin ve duygu dünyasında önemli bir yere sahiptir. Mesela, çocuğun hatası söylendiğinde asla kabul etmemekte ve bunu diğer öğrencilere mal etmeye çalışmaktadır.Çocuk bu olumsuz davranışları nerede kökleştiriyor ya da kalıcı hale getiriyor? Kendisinde, yani yetişme tarzında problemler olabilir ; fakat bu alt yapı giderilmediğinde olumsuz davranış uygun ortamda ortaya çıkmaktadır.

Okulda ya da diğer ortamlarda çocuk içinde bulunduğu gruba uymak için yoğun çaba harcar. Harcadığı çabayla orantılı olarak bağı güçlüdür.Bu bağ, onların beklentilerine karşı çıkmasını oldukça güçleştirmektedir. Bazen istemeyerek de olsa arkadaşlarına uyma adına olumsuz davranışlarda bulunabilmektedir. Aksini yapacak olsa belki gruptan dışlanacaktır. Gruptan dışlanma korkusu çocuğu etkilenmeye, uymaya zorlamaktadır. Arkadaşları, “Gelin şu elmaları koparalım.” ya da “Şu çocuğu dövelim.”  dediği zaman “hayır” diyememekte ve onlara uymaktadır. Bir defa dahi çocuk bu davranışı gerçekleştirdiğinde çevrenin olumsuz etkisini başlatmış olur. O ortam çocuğu rahatlattığından olsa gerek gruptan vazgeçememektedir.

 Düşünceleri artık arkadaşlarıyla var olmakta, onların davranışları ile bütünleşmektedir. Eğer ailede  iyi bir eğitim alamamış ve çevrenin de olumsuz etkilerine maruz kalmışsa, bu durum  ileriki yaşamını da karamsarlığa mahkum edecektir. Mesela, okulda çeteler kurup ona buna zarar veren kişiler, bu davranışlarını ileriki hayatında başka şekillerde tekrarlayarak hem kendi hayatını hem de başkasının hayatının kararmasına neden olabilmektedirler.

Olabildiğince çocuğun iyi kişilerle iletişim kurması sağlanmalıdır. Çevreye bağımlı hale getirecek davranışlardan uzak tutmalı, arkadaş ortamında gördüğü “kabul” aile  tarafından en başta verilmelidir. Unutulmamalıdır ki aile ve çevre bir bütündür… Çocuğun bilinçlendirilmesi , ebeveynlerinin bu konuda ona yardımcı olması şarttır.

Anne- babalar ;ancak davranışlarıyla çocuğa uygun bir ortam oluşturabildiğinde ileriki hayatlarında çocuğa iyi bir rol model  bırakabilirler.

Çevrenin-ki okul hayatı da  bunun bir parçası olarak görülebilir- eğitim üzerindeki etkisi bu kadar çokken bizim en önemli alternatifimiz güçlü bir aile ortamı sağlamak, aile ortamını çocuk için güçlü bir kale haline getirebilmektir. Aksi halde çevrenin oluşturduğu güçlü olumsuz akıntıdan çocuklarımızı kurtarmamız zor görünüyor.

Bu yazı toplam 4077 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.