BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİ: SENEGAL / Köşe Yazısı - Yakup ÇETİNKAYA

7.06.2021 21:27:56
Yakup ÇETİNKAYA

Yakup ÇETİNKAYA

BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİ: SENEGAL 
 
Serencam… 
 
Bu yazıyı yazmak aslında aklımda yoktu. Dergimizin bu sayısı için Afrikalı Müslümanların köle olarak götürüldükleri Batıda dillerini kültürlerini her şeyden önemlisi dinlerini korumak için ne gibi mücadeleler verdiklerini anlatacaktım. Ancak şubat ayında katıldığım bir okuma programından sonra hem dergimizin dosya konusuna muvafık olması hem de belki daha önce defalarca şahit olduğumuz ancak dikkatlerimizi çekmemiş bir mesele olması hasebiyle bu konuyu işlemek istedim. Peki, katıldığım okuma programında neler vardı? 
 
Takdis-i nimet kabilinde ve örnek olması niyetiyle öncelikle bundan bahsedeyim. Program altı gün boyunca altı kitap ve bu kitapların yazarlarıyla yapılacak olan söyleşiyi kapsıyor. Programda: yüz kitaplık okuma listesiyle bizlere ufuk kazandıracak düşünceleriyle katkıda bulunan Yusuf Kaplan Hocamız, Kara Dursun ve Diğer Ankara Söylenceleri kitabıyla İsmail KILIÇASLAN, Osmanlı Aklı kitabıyla eski Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Savaş Şafak BARKÇİN, Yaşayan Hatıralar kitabıyla halen Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanlığını yürüten Mahmut BIYIKLI ve bu yazıyı yazmama sebep olan Kuşlarla Sohbetin Şartları kitabıyla Nihayet Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Murat Özel hocalarımız katıldılar. Altı gün boyunca gündüz yazarın kitabını okuyor akşam namazından sonra ise gece saat birlere kadar kitabın yazarıyla koyu bir sohbetle geceyi noktalıyorduk. Bu tür programların sayılarının artmasını faydasının tesrini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.  
 
Batı Afrika ülkesi Senegal  
 
Afrika kıtasının en batısında bulunan Senegal kuzey ve kuzeydoğudan Moritanya, doğudan Mali, güneyden Gine ve Gine Bissau, batıdan Atlas Okyanusu ile kuşatılmıştır(1). Birçoğumuz Senegal ismini futbol mecralarında duymuşuzdur. Hatta bir ara ülkemizde attığı gollerden sonra secdeye gitmesiyle meşhur olmuş, üzerine çeşit çeşit besteler yazılmış olan Demba Ba’yı tanımayan yoktur. Aslında Senegal, futbol şöhretinin yanında İslami şöhretiyle de göz dolduruyor. Batı Afrika ülkeleri içinde dinî öğretime en fazla önem veren ülkelerden biri olan Senegal’de XIX. yüzyılın ikinci yarısına kadar en küçük yerleşim birimlerinde bile Kur’an okulları vardı. Sömürge yönetimi bu eğitim kurumlarını sıkı kontrol altına aldı. Fransızlara karşı olan âlimler (marabular) ya hapse atıldı veya sürgüne gönderildi. Öğretim dili Arapça olan bu medreselerde Arapça eser telif eden çok sayıda âlim ve şair yetişmiştir.  
 
 
 
 
 
El-Hâc Ömer el-FûtîAbdülkādir KaneMaba Diakhou adıyla tanınan Muhammed BaMamadou Lamine Dramé, el-Hâc Abdülâye Niasse, Şeyh Ahmedü Bamba, Şeyh Mâlik Siy gibi âlimler Fransız işgali yıllarında bir taraftan direniş hareketlerinin başını çekerken diğer taraftan dinî ilimler, tarih ve diğer konularda çok sayıda eser telif etmişlerdir. Şeyh Mûsâ Kamara Ẓuhûrü’l-besâtîn fî târîḫi’s-sevâdîn adlı eseriyle XX. yüzyıl öncesi Senegal tarihine önemli katkıda bulunmuştur (2). 
 
Senegal halkı onlarca yıl Fransız sömürgesinde ve mandasında yaşamalarına rağmen İslami kimliklerinden asla vazgeçmemişler ve adeta Senegal’i İslam’ın Batı Afrika’daki kalesi haline getirmişlerdir. Afrika’daki Müslümanların verdikleri mücadeleyi bizler sıcak koltuklarımızda oturarak ne kadar anlayabiliriz orası meçhul tabi… Ancak kesin olan bir şey var ki verilen bu mücadelenin mücahitlerini tanımadan anlayabilmek pek mümkün değil. İşte o manevi mimarlardan biri hatta en önemlisi yüz binlerce müridiyle Senegal’in hayata dönmesini, kurduğu Tûbâ şehriyle Senegal’i kasıp kavurmaya can atan misyonerlerin önündeki en muhkem barikatı (3)inşa eden Ahmedü Bambayı (anladığımızdan değil de anlama çabamızın bir cilvesi olsun diye) anlatmaya çalışacağız. 
 
İslam'ın Silahsız Askeri: Ahmedü Bamba 
 
1850 yılında Senegal de dünyaya geldi. İlk tahsilini 1880’de ölümüne kadar babasının kurduğu M’Backé-Cayor köyünde kalarak onun yanında Arapça, Kur’an ve fıkıh bilgilerini öğrenmekle geçirdi. Ahmedü Bambazamanla ilim ve takvâsıyla büyük şöhrete kavuştu. Kendisine yapılan kadılık teklifini kabul etmedi ve Saint-Louis’e giderek o sırada Batı Afrika’nın en meşhur tarikatı olan Kādiriyye’nin halifesi el-Hâc Kamara’ya intisap etti. Daha sonra meşhur Kādirî şeyhi Sidya’nın irşadından faydalanmak üzere Moritanya’ya gitti. Şeyh Sidya tarafından çok iyi karşılanan Ahmedü Bamba ondan tasavvufakaidMâlikî fıkhı ve Ṣaḥîḥ-i Buḫârî okudu. Şeyh Sidya daha sonra onu Volof bölgesine halife tayin etti. Ahmedü Bamba bir Kādirî halifesi olarak Senegal’e döndüğünde Lat Dior Fransızlar’a karşı savaşa girmişti. Uzlete çekilmek maksadıyla büyük merkezlerden uzak kalmayı tercih eden Ahmedü Bamba Darou-Marnâne adlı bir köy kurarak burada müridlerinin eğitimiyle meşgul oldu. Bu yeni köyde büyük ilgi gördü ve ziyaretçi akınına uğradı. Bir süre sonra Baol’da Tûbâ köyünü kurarak oraya yerleşti (1886). 1891 yılında başşehir Saint-Louis’e gitti ve Fransız sömürge yönetiminin ortaya çıkan karışıklıklardan duyduğu endişeler karşısında, başşehirle özellikle Baol ve Colof’ta çıkan siyasî karışıklıklarla ilgisi bulunmadığı yolunda açıklamada bulundu. Daha sonra gittiği N. Diambour’da da karışıklıkların sürmesi üzerine Baol’a döndü. Fakir bir derviş olduğunu ve müridlerinin eğitimiyle uğraşmaktan başka bir gayesi bulunmadığını her defasında belirtmesine rağmen Fransızlar tarafından Baol tahtının iddiacısı şeklinde takdim edildi; mahallî yöneticiler merkezî yönetime Ahmedü Bamba ile mensuplarının tehlike arzettiği yolunda raporlar verdiler. 1895’te bazı müridleriyle birlikte Colof’a giderek orada Tûbâ adıyla yeni bir köy kurdu. Fakat etrafında oluşan talebe halkası, akın akın gelen ziyaretçiler, direniş hareketleri mensuplarıyla bazı liderlerin ona biat etmeleri, vergilerin ödenmemesi ve baş gösteren karışıklıklar sömürge yönetimini iyice rahatsız etti. Bambamüridlerini dağıtması yolundaki isteği kabul etmemesi üzerine 10 Ağustos 1895’te tutuklanarak Saint Louis’e götürüldü ve oradan Gabon’a sürüldü. 7 yıl 7 ay Mayombé adasında, Hristiyanlaştırılmış halk arasında sürgünde yaşadı. Eserlerinin birçoğunu bu sırada kaleme aldı. 1902’de sürgünden döndü ve bu defa son derece ateşli bir tarzda vaaz ve irşada başladı, bağlılarının ziyaret akınına uğradı. Ahmedü Bamba Fransız sömürgeciliğine karşı doğrudan bir savaşa girişmediği gibi onun böyle bir niyetinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır.  
 
 
Fakat sömürgecilerle iş birliğine girmeyi devamlı reddetmesi, baskı ve sürgünleri iş birliğine tercih etmesi, ülkedeki nüfuzu sebebiyle başlı başına bir direniş oluşturmuş ve sömürge yönetimine karşı baş kaldırmalarda önemli rol oynamıştır. Esas itibariyle dinî tefekküre önem veren ve zâhidâne bir hayat yaşayan Bamba’ya dinî-siyasî hâkimiyet arzu ve niyetini Fransız yönetimi yakıştırmış görünüyor. Müridlerinin faaliyetlerinden dolayı rahatsız edilen ve iş birliğine girmediği için kendisine baskı yapılan Bamba, hayatının sonlarına doğru sömürgecilerle nisbî bir iş birliğine girmiş ise de aralarında karşılıklı güven hiçbir zaman oluşmamıştır. Tasavvufî kaynaklara ve Ehl-i sünnet esaslarına vâkıf olan Bamba’nın Sünnî istikametten ayrılmadığı anlaşılmaktadır. Yirmiyi aşkın eserinden belli başlıları şunlardır: Ḥadâʾiḳu’l-feżâʾilCelîbetü’l-merâġıb; el-Cevherü’n-nefîsMesâlîkü’l-cinânMecmûʿu’l-müfîdeSefînetü’l-emânMenşûrü’ṣ-ṣudûrMevâhibü’n-nebîMeġāliḳu’n-nîrân ve Mefâtîḥu’l-cinânCelîbetü’s-saʿâdeCeẕbü’l-ḳulûb ilâ ʿâlemi’l-ġuyûbTeysîrü’l-esir fi’ṣ-ṣalâtʿale’l-beşîri’n-neẕîrMuḳaddimetü’l-ḫidmefi’ṣ-ṣalâtʿalânebiyyi’r-raḥme. (4) 
 
Misyonerliğe Karşı Sağlam Duvar: MÜRÎDİYYE 
 
Moritanya’ya gidip Kādiriyye tarikatının Batı Afrika’daki en büyük şeyhi konumunda bulunan Şeyh Sidya’ya intisap eden Ahmedü Bamba seyrüsülûkünü tamamlayıp hilâfet alarak ülkesi Senegal’e döndüğünde Kasım 1893’te Mürîdiyye adını verdiği tarikatın kurucusu olduğunu ilân etti. Ahmedü Bamba’nın kurduğu ve Batı Afrika’nın birçok ülkesinde yayılmış bulunan Mürîdiyye tarikatı temelde Kādiriyye’nin bir kolu olmakla birlikte bazı farklı özelliklere sahiptir. Ahmedü Bamba Kādiriyye ve Ticâniyye’nin tesirlerinin de görüldüğü kendine has bir evrâd tertip etmiştir. Sömürgecilere karşı silahlı direnişin Müslümanlara fayda getirmeyeceği düşüncesiyle pasif kalmayı tercih etmesine rağmen 1895 yılından itibaren hayatı baskı ve sürgünlerle geçen Ahmedü Bamba vefat ettiğinde kurduğu tarikat ülke genelinde yaygınlık kazanmış, mürid sayısı 400.000’e ulaşmıştı (5). Bu rakam misyonerlerin elinden kurtarılmış Müslüman sayısını ifade ediyor desek hata etmiş olmayız. 1927 yılında vefat ettikten sonra her geçen gün bu sayı çığ gibi büyümeye devam etmiştir.  
 
Mürîdiyye tarikatı Senegal’in manevi, sosyal ve ekonomik hayatındaki etkin bir tarikat, bir sivil toplum örgütüdür. Mürîdiyye tarikatının temelleri yolun kurucusu Ahmedü Bamba’ya göre “eğitim, amel ve iyilik yapma”, bir başka deyişle “hizmettir.”  Müridin ilk sorumluluğu Kur’an ilimlerini öğrenmesidir. Ahmedü Bamba, müridin fıkıh ve akaid bilgisini güçlendirmeden müridin yolda ilerlemesini sakıncalı bulur. Çünkü bilgi ve bilinç olmadan amel, hedefsiz ve değersiz olur. Müridin günlük rızkın kazanılması için mücadele etmesi, nefis terbiyesi ve Allah yolunda hizmet Ahmedü Bamba’nın eğitim metodunun en önemli prensipleri olarak zikredilmektedir. Geleneksel medrese eğitimine önem veren tarikatın ikinci önemli öğretisi ekonomik bağımsızlıktır. Bu, Mürîdiyye tarikatının en önemli prensiplerindendir ve doğru ibadet, Allah, Resulullah ve Kur’an sevgisi için ön şart kabul edilir (6). 
 
Beyaz Zambaklar Ülkesi Başkenti: TÛB 
 
Senegal'in Dakar'dan sonra en büyük şehri Tuba, kahvesi, yer fıstığı, camisi ve kendine has yaşam tarzıyla farklı bir kent imajı çiziyor. Başkent Dakar'a 200 kilometre mesafedeki Tuba, Müridi tarikatı Şeyhi Ahmadu Bamba'nın şehri olarak da biliniyor. Bamba'nın 1887'de, Kur'an-ı Kerim'de adı geçen Tuba ağacından esinlenerek büyük bir ağaç etrafına kurduğu şehir o günden bu yana Senegal'deki Müslümanların uğrak noktası olarak kabul ediliyor. Ülkede aşırıcı unsurlara rastlamak neredeyse imkânsız. Senegal'de halkın yüzde 95'i Müslüman ancak küçük bir azınlık olan Hristiyanlar da dini günlerini özgürce kutlayabiliyor.  
 
 
Hatta Paskalya için Hristiyanlar Müslümanları, dini bayramlarda da Müslümanlar Hristiyanları evlerine davet ediyor. Bazen aynı ailede kardeşlerden birisi Müslüman iken diğer bir kardeş başka bir dine mensup olabiliyor (7).Tam manasıyla İslam ahlakının ve komşuluk haklarının en ince ayrıntılarına kadar uygulanmaya çalışıldığı bir şehir… 
 
Hoca odur ki öğrencilerine ufuk aça, yol göstere, ‘işte evladım bak aradığın şey orda hadi yürü’ diyebile… Önder odur ki zayıf kalmış milleti için dertlene ve o milletinin koluna girerek hedefe beraber yürüye… Ahmedü Bamba’nın ilim tahsiline ve bedenî çalışmaya son derece önem verdiğini de belirtmek gerekir. Çalışmaya özel bir önem atfedilmesinin sebebi, tarikatın ortaya çıktığı tarihî şartlarda aranmalıdır. Fransızların bölgeyi sömürgeleştirdikleri bir ortamda Ahmedü Bambamüridlerinin ihtiyaçlarını karşılamak ve onları ekonomik yönden güçlendirmek için “dara”lar (kolektif çiftlik) kurarak müridlerini Senegal ekonomisinin gelişmesinde önemli yeri bulunan yer fıstığı üretimine yönlendirmiş ve bu işte büyük bir başarı sağlamıştır. Bu gün dünyaya yer fıstığını, Senegalli Müslüman iş adamları işte bu yüzden dağıtabiliyor.  
 
İslam Sanat Tarihine Geçecek Muazzam Külliye 
 
Senegal'in başkenti Dakar'da, Kubbet-üs Sahra'ya benzer yaldızlı kubbesi, Mescid-i Nebevi'yi andıran mimarisi ve avlusuyla, görenleri büyüleyen MassalikoulJinaan Camisi… Adını Şeyh Ahmadou Bamba`nın `cennete giden yol` anlamına gelen MassalikoulJinaan kasidesinden alan cami, Colobane semtinde, devlet tarafından 6 hektarlık bir alana 7 yılda inşa edildi. Batı Afrika`nın en büyük camisi olarak kabul edilen yapının altın yaldızla kaplı iç kısmında 10 bin, mermer döşemeli avlusunda 20 bin, toplam 30 bin kişi namaz kılabilecek. Üstünde saat bulunan ve 78 metrelik boyuyla Senegal`in en uzun minaresine sahip caminin 5 minaresi, biri Kudüs`teki Kubbet-üs Sahra`ya benzer toplam 9 kubbesi ve 4 mescidi bulunuyor. Caminin bahçesindeki fıskiyeler de ince işlemeli mimariye ayrı bir özellik katıyor. Şehrin simgelerinden biri olmaya aday camiye zaman içinde İslami Enstitüsü, konut ve müze eklendi. Massalikoul Jinaan`ın bu eklemelerle İslami ve pozitif ilimlerin öğretileceği bir ilim merkezi haline dönüşmesi planlanıyor. Massalikoul Jinaan`ın, estetik güzelliğinin yanı sıra ilmi açıdan da Fas Kralı II.Hasan tarafından Dakar`a inşa edilen Ulu Cami gibi kaliteli öğrencilerin yetişeceği önemli bir merkez olması bekleniyor (8). 
 
Son Söz 
 
Umarım niçin Senegal’e ‘Beyaz Zambaklar Ülkesi’ dediğimizi anlamışsınızdır. Bu arada Afrika’daki tasavvuf ile ilgi ek okuma yapmak isteyen olursa veya tasavvuf hakkında ön yargıları olan varsa Prof. Dr. Ethem Cebecioğlu’nun ‘Selefi Âlimin Tasavvuf Özeleştirisi’ isimli yazısını bulup okumalarını naçizane tavsiye ederim. Değerlerimize düşmanlık değil barışık, zihinlerimizin karışık değil hakka yapışık olması duasıyla… Vesselam  
 
Dipnotlar: 
 
1-İBRAHİM GÜNER, "SENEGAL", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/senegal 
 2-AHMET KAVAS, "SENEGAL", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/senegal#2-tarih 
3-  ALBAYRAKHakan.Senegal’de bir tarikat şehri, Karar Gazetesi, 15.08.2019 
4-RIZA KURTULUŞ, "AHMEDÜ BAMBA", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/ahmedu-bamba  
5-AHMET KAVAS, "MÜRÎDİYYE", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/muridiyye  
6-Bayraklı, Davut. MücahidMürşidler, Mostar Yayınları. İstanbul,2016.s.23-24 
7-Arslan, Fatma Esma.Senegal'e damgasını vuran bir şeyh ve bir şehir: Bamba ve Tuba, Anadolu Ajansı, 20.06.2017 
8- Arslan, Fatma Esma. Senegal'e damgasını vuran bir şeyh ve bir şehir: Bamba ve Tuba, Anadolu Ajansı, 20.06.2017 
Bu yazı toplam 2165 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.