Birde Onları Dinleyelim; Yani Gençleri / Köşe Yazısı - Cevdet BALLI

5.10.2017 06:16:12
Cevdet BALLI

Cevdet BALLI

 Birde Onları Dinleyelim; Yani Gençleri

Kendilerinden başka herkesin konuştuğu ve herkesin bu konuda yani gençlerin sorunları konusunda söz sahibi olduğu bir gerçektir. Kime günümüz gençleri ile ilgili ne düşünüyorsunuz diye sorsanız hemen bir düzine laf sayar; ‘Biz böyle miydik? Bizim zamanımızda böyle miydi? Biz büyüklerimizin yanında böyle korkardık, şöyle korkardık ve daha birçok serzeniş. Oysa kendisinin bile değiştiğinin farkında değil. Çünkü büyüklerine kendisini sorsa, onlarda kendisini eleştirecek bir düzine laf sayacaktır. Geçmişin değer yargılarının zamanla değiştiği ve geçmiş uğraşlarımızın günümüzde bir değerinin olmadığını unuttuk sanırım. Yeni yetişen neslin farklı olacağı kaçınılmazdır. Eğer onlarda bizim gibi olacaklarsa Allah’ ın onları yaratmasının bir gerekliliği yoktur. Çünkü onlar biz olmayacak ve bizde büyüklerimiz gibi değildik zaten. Onların da çocukları onlar gibi olmayacaktır.

Bir toplumun en dinamik taşlarını oluşturan gençliğin toplumun yeniden inşasında elbette ki katkısı çok olacaktır. Ve gençler yarının imarının mühendisi olacaklar. Bundan dolayı sağlıklı bir gençlik inşa etmek devletlerin ve toplumların birinci öncelliği olmalıdır. Ve biz büyüklere büyük görevler düşmektedir. Tabi bu süreçte gençlerin ne düşündüğü ve ne gibi sorunlar yaşadığı konusu da önemlidir.

Şimdi gençlerimize kulak verme zamanı. Onların fikirleri nelerdir, sorunları nelerdir, bizden beklentileri nelerdir? Bunları öğrenme zamanı.  Farklı yaşlardaki gençlerimize yaşadıkları sorunları, onların gözü ile gençlerin sorunları ve gençlerin büyüklerden beklentileri nelerdir? Şeklinde sorular sorduk ve cevap aradık. Şimdi söz onlarda… Dinliyoruz.

İmam Hatipli Genç:

 

Bir genç olarak sorunlarımız;  Dinimize göre yaşamadığımızı düşünüyorum. Namazlarımı yeterince kılamıyorum. Sınav stresi, kişisel sorunlar, kolay sinirlenme yaşıyorum. Arkadaşlarıma güvenememekte ayrı bir sorun. Paylaşmayı bilmeyen arkadaşlarım da farklı bir sorundur.

 

Günümüz gençliğinin durumu; Çağımızın gençliği hiç iyi yolda gitmiyor bence. Gençler başıboşluğa düşmüşler. Zorluklardan korkan, her şeye kolayca ve hızlıca sahip olmak isteyen bir kişi oluveriyorlar. Keyfine göre yaşamayı daha çok istiyorlar. Teknoloji bağımlılığı gittikçe artıyor. Ahlaki değerleri daha az önemsiyor. Saygı ve sevgi yerine saygısızlık çukuruna düşüyorlar.

 

Günümüz gençliği içindeki sıkıntılarını gidermek için yanlış ve zararlı alışkanlıklara bulaşıyor.

 

Büyüklerimizden beklentilerimiz; Empati kurarak bizi anlamalarını beklerim. Bana nasihat edeceklerine davranışlarıyla örnek olmalarını isterim. Önyargılı davranmamalarını beklerim.

 

Fen Liseli Genç;

Bir genç olarak sorunlarımız; Bir genç olarak karşılaştığım zorluklara karşı mücadeleci ruhumun olmamasıdır. Bunun yanında özgüven eksikliği de var. Ve zamanımızın kıymetini bilmiyoruz.

Günümüz gençliğinin durumu; Günümüz gençliğinin en büyük sorunlarından biri teknoloji bağımlılığıdır. Gençler zamanının çoğunu elindeki tablet ya da telefona bakarak geçiriyor. Dış dünya ile tüm bağlantılarını koparıyor. Sosyal ilişkiler sıfırlanıyor. Ayrıca bu monotonluğun getirdiği sağlık sorunları da cabası.

Yine gençlerin sorunlarından bir tanesi de kitap okumamaktır. Çevresinden duydukları ile yetinmek ve bunların doğruluğunu araştırmadan doğru kabul etmektir. Aslında az şey bildikleri konularda çok şey bildiklerini sanıyorlar. Araştırıp yeni bilgiler edinme dertleri de yok. Gençlerin başka bir sorunu da özentidir. Duygularını ifade etmeyip, başkalarının duygularını önemseyip onlar gibi düşünüyor onlar gibi söylüyor. Ve kısaca zamanla onlar gibi oluyorlar.

Büyüklerimizden beklentilerimiz; Bir genç olarak büyüklerimden beklentilerim öncellikle bizi anlamalarıdır. Gençlerin gençlik duygu ve düşüncelerini iyi bilip ona göre hareket etmeleri gerekir. Şu anki geçliği kendi gençliği ile kıyaslayıp ve bu zaman ki şartları görmezden gelip yakınmaları yerine biz bu gençliği nasıl düzeltiriz ve bu gençliği daha iyi bir konuma nasıl getiririz kaygısına düşmeliler.

Yine büyüklerden başka bir beklentim ise gençlerin istek, yetenek ve kapasitelerini dikkate almalı ve gençlerin sevdiği işi yapmalarını sağlamalılar. Sürekli başkaları ile kıyaslama içine de girmeliler.

Anadolu Liseli Genç(Bayan):

 

Bir genç olarak sorunlarımız; Ben bir genç olarak en çok büyüklerim ve akranlarımla iletişim kurmada sorun yaşıyorum. İkinci olarak kendimizi ifade etmediğimizi-edemediğimizi- düşünüyorum. Kimsenin bizi anlamadığı düşünüyorum. Eğitim ve gelecek korkusu da biz gençleri fazlasıyla sıkmaktadır. Aile, akraba ve öğretmenlerimiz bize okul konusunda fazla yükleniyorlar. Ve ayrıca okul dersleri fazlasıyla ağır. Bundan dolayı gezmeye ve dolaşmaya zamanımız kalmıyor. Evden okula, okuldan eve gidip geliyoruz. Sosyal hayatımız yok denecek kadar az.

 

Günümüz gençliğinin durumu; Günümüz gençliği tek kelimeyle mutsuz.  Kimse yaşadığı hayatı beğenmiyor. Genellikle televizyonda izlenen dizi karakterlerine özenmektedirler. Bundan dolayı hiçbir genç yaşadığı hayatı beğenmemektedir.

Gençler hayatını beğenmediğinden 3T ( Telefon, Televizyon ve Tablet) ye bağlı yaşıyorlar. Ve böylece sosyal hayattan bağları kopmuş oluyor. Bu yüzden de büyükleri ile iletişim sorunları yaşıyorlar.

Büyüklerimizden beklentilerimiz; Anlayış bekliyoruz. Genellikle büyüklerimiz bizi kendi gençliği ile kıyaslıyorlar. Bu yanlıştır. Çünkü zaman farklı ve bizler değişiyoruz. Hep bir kıyas içinde olduklarından bizi daha çok sıkıyorlar ve bizi bir türlü beğenmiyorlar. Meslek seçme konusunda da bizlere tercih hakkı tanınmıyor ve bizi hep başkalarının çocukları ile kıyaslıyorlar. Bu zorunlu tercih bizleri olumsuz yönde etkiliyor.

Üniversiteli Genç:

Bir genç olarak sorunlarımız; Birincisi ve en önemlisi nefsimizle olan mücadelemizde çok zorlanıyoruz.  İkincisi herhangi bir hata yaptığımızda büyüklerimiz tarafından yapıcı eleştiriler yerine yıkıcı eleştirilere çok maruz kalıyoruz. Ayrıca elimizden tutup yardımcı olacak ve yol gösterecek kaliteli insan bulabilme sıkıntımız var. Yani gerçek anlamda bizi dinleyecek, bizi anlayacak ve dolayısıyla bize yardımcı olacak birilerini yanımızda görmüyoruz.

Günümüz gençliğinin durumu; Ahlaki yönden maalesef gençliğin durumu pek iç açıcı değil. Özellikle kendi dini ve geleneksel kültürünü yaşama ve sahiplenme konusunda çok zayıfız. Bunun da sebebi özentidir. Modernleşme adı altında bizi biz yapan değerlerimizden kopuyoruz. Öyle ki artık biz biz olmaktan çıktık. Ayrıca sosyal medya çok zamanımızı alıyor. Ve gençler artık internete bağımlı hale geliyorlar. Düşünmeyen, karşılaştırmayan ve sorgulamayan bir gençlik türüyor.

Ayrıca evliliğin çok meşakkatli ve yüklü miktarda para gerektirmesi ve bununla beraber geç yapılması birçok sorunu da beraberinde getiriyor.

Büyüklerimizden beklentilerimiz; Biz istiyoruz ki yaşça bizden büyük olan insanlar bizimle muhatap olunca bizim yaşımıza göre davransınlar. Yani bizden biriymiş gibi. Yanlış bir davranış sergilediğimiz zaman; kızıp bağırmak yerine güzel bir şekilde hatamızı fark ettirip onu gidermeye çalışmalılar. Bizi de dinlesinler. Bize söz hakkı versinler. Büyüklerinin onlara yaptıklarını bize yapmasınlar. Dinlesinler ki bir sıkıntımız olduğunda çekinmeden onlara gelelim.

Sonuç olarak;

Toplumun devamlı değişim süreci içinde olan bir yapıya sahip olduğunu unutmamalıyız. Toplumdaki bu değişimin boyutları çok geniştir ve sadece ekonomik, sosyal ve günlük yaşantı şekillerinde ve teknolojik ve bilimsel alanlarda değil, aynı zamanda bunların sonucu olarak fertlerin zihniyetleri, düşünce şekilleri ve hayata bakış tarzlarında da bir değişme söz konusudur. Yani toplumun değişmesi kaçınılmazdır ve bu toplumu oluşturan fertlerinde değişmesi o oranda kaçınılmazdır.

Dolayısıyla değişim süreci geçirmiş olan toplum içindeki bir ferdin, kendinden önceki dünya görüşüne ve yaşam tarzına tepki göstermesi normaldir. Yeni toplumla beraber yeni nesiller var olacaktır. Yani bizler bizden öncekiler gibi olmadığımız gibi gençlerde bizim gibi olmayacaklardır. 

Ancak gençlerin toplumu ayakta tutan ve topluma has değişmez değerleri de sahiplenmesi gerekir. Topyekûn bir değişim kabul edilemez. Ancak tutulması gereken şekiller değil topluma ait değerlerdir. Çünkü toplumu ayakta tutan bu değerlerdir.

Not: Bu çalışma gerçek kişilerle yapılan görüşmelerden derlenmiştir.

 

Bu yazı toplam 2591 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.