ÇAĞRISI ÇAĞINI KURACAK BİR GENÇLİK ÇAĞRISI / Köşe Yazısı - Yusuf KAPLAN

5.04.2016 08:33:34
Yusuf KAPLAN

Yusuf KAPLAN

 ÇAĞRISI ÇAĞINI KURACAK BİR GENÇLİK ÇAĞRISI...

Yusuf Kaplan

Yalnızca büyük düşünebilen, büyük rüyalar görebilen, hakikat medeniyetinin gerçeğe dönüşebilmesi için büyük hayallerin izini sürebilen ama ayakları yere basarak yürüyebilen ön açıcı, öncü kuşaklar bizi kanatlandırabilir, bize ruh üfleyebilirler.

BÜYÜK RÜYALARIN VE İDDİALARIN SAHİBİ BİR GENÇLİK!

Yalnızca büyük rüyaların ve iddiaların sahibi kişiler, bu rüyaları ve iddiaları hayata geçirme azmi ve cehdi ile yola koyulan öncü kuşaklar, geleceğe yürüyebilir, geleceğin yol haritasını hazırlayabilirler.

Yalnızca büyük düşünebilen, büyük rüyalar görebilen, hakikat medeniyetinin gerçeğe dönüşebilmesi için büyük hayallerin izini sürebilen ama ayakları yere basarak yürüyebilen ön açıcı, öncü kuşaklar bizi kanatlandırabilir, bize ruh üfleyebilirler.

Yalnızca hayal görebilen öncü insanlar, hayat kurabilir ve hayat sunabilirler bütün insanlığa ve varlığa. Hayal göremeyen insanlar, başkalarının hayallerini görmeye, başkalarının hayalleriyle yaşamaya ve nihayetinde başkalarının hayallerinde yok olmaya mahkûm olmaktan kurtulamazlar.

Eğer bugünün hakikat erleri, hedeflerini kısa, orta ve uzun vadeli dilimlere ayırarak iyi belirginleştirebilir ve bedel ödemeye hazır, hiçbir kınayıcının kınamasına aldırış etmeyen bir azim, kararlılık ve ruhla yola koyulabilirlerse, geleceğin hakikat medeniyetinin ilim, irfan ve hikmet yolculuklarının gerçekleştirileceği yapıtaşlarını da yine onlar döşeyebilirler yalnızca.

Yeter ki, niyetimiz, sâlih ve sahici olsun!

Yeter ki, idrakimiz, nebevî olsun!

Yeter ki, ahlâkımız esinini ve besinini sarsılmaz, muhkem ve savrulmaz bir ilâhî hakikat aşkından alsın!

Yeter ki, hakikat tohumlarını toprağa düşürecek nebevî şiarlara ve şuura, sonsuz hakikati şiire durduracak hakikat medeniyeti yolculuğuna çıkacak samimiyete, fedakârlığa, alçakgönüllülüğe, biliş ve diriliş, oluş ve varoluş erleri olma mükellefiyetlerine ve mesuliyetlerine sahip olabilelim.

Yeter ki, biz, işaret parmağımızı ötelere ayarlayacak bir aşkla, şevkle ve coşkuyla donanabilelim ve tıpkı Mekke sürecinde olduğu gibi dalga-kıracak, Medine sürecinde olduğu gibi dalga-kuracak uzun bir hakikat yolcuğuna çıkmaya and içebilelim…

MEKKE’DE DALGA-KIRACAK, MEDİNE’DE DALGA-KURACAK BİR GENÇLİK…

Sürgit çölleşen, kuraklaşan ve hakikate susayan bir dünyada insanlığın susuzluğunu giderecek hakikat medeniyeti yolculuğuna çıkabilecek, bunun için de, nebevî idrakle ve ufukla, peygamberî dille ve ruhla donanarak, bütün insanlığın medeniyet, fikir ve bilgelik ufuklarında gezinebilecek; duyargaları bütün dünyalara, bütün zamanlara ve mekânlara açık; varlığa, hayata ve bütün insanlığa vahyin hayat ve ruh bahşedici soluğunu üfleyecek, İsrafil’in suruyla “kalk!” borusu çalabilecek fikir, oluş ve varoluş çilesine her dem hazır bir gençlik idealine…

İnsanlık tarihini, vahyin ışığında nebevî bir dille ve ruhla silbaştan yeniden okuyacak, yazacak ve yapacak bir gençlik idrakine…

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz’in (s.a.v.) ve sahabesinin yaptığı gibi, bütün zamanları seferber edecek, bütün zamanları kendi çocuğu kılabilecek, bütün zamanların çocuğu olabilecek uzun soluklu bir ümmîleşme yolculuğuna çıkarak, taptaze bir Mekke süreci başlatabilecek, bütün putları yere sererek dalga-kıracak, HAKİKATİN HAYAT BULMASI için mücadele ve mücahede edecek nebevî şiarlarla ve şuurla donanan öncü, ön açıcı bir gençlik fikrine…

Bütün varlığın ve insanlığın kendisinden ‘süt emebileceği’, bütün insanlığa ışık saçabileceği, hepimizin hakikati olmasına imkân tanıyabileceği DALGA-KURACAK bir Medine süreci başlatarak HAKİKATİN HAYAT OLMASINA, hayatımız olmasına çalışacak yılmaz ve yorulmaz bir gençlik tasavvuruna…

Kalk ayağa! Ve ilim, irfan ve hikmet burçlarında hakikat medeniyetinin sönmeyen nuruyla insanlığı, varlığı ve bütün dünyayı aydınlatacak, esenliğe çıkaracak, kardeşliğe, adalete ve hakkaniyete çağıracak hakikat çağının habercisi hakikat bayrağını dalgalandır!

Mekke sürecinde hakikatle buluşan, Medine sürecinde hakikatle oluşan ve olgunlaşan hakikat erlerinin, bütün insanlığın ihtiyacını hissettiği hakikat medeniyetinin hayat bulmasını sağlayacak ilim, irfan ve hikmet güzergâhlarında verimli ve derinlikli, inşirah verici ve ruh üfleyici yolculuklar yapabilecek âlim, ârif ve hakîm şahsiyetlerinin yetişeceği tohumları toprağa düşürecek, akılla kalbin, zihinle ruhun birbirine kapatılan kapılarını yeniden birbirine açarak birbirlerini besleyecek bir şuuru yeşertecek, hakikatin herkese HAYAT SUNACAĞI medeniyet tasavvurunun yapı taşlarını döşeyecek, velhâsıl, bütün varlığı ve insanlığı hakikat şiirine durduracak asil bir gençlik fikrine…

Sahip bir öncü kuşağı hazırlamamız gerekiyor, vakit geçmeden…

EY GENÇ ADAM! KALK VE NEBEVÎ HAKİKAT BAYRAĞINI DALGALANDIR!

Ey genç adam! Bütün insanlık, hakikat pınarından kana kana içmek için seni bekliyor!

Ey genç adam! Bütün kâinât, bütün dağlar taşlar, uçan kuşlar senin gelişinin gerçeğe dönüşmesi için muazzam hakikat şarkısını bestelemek için arılar gibi çalışıyor!

Ey genç adam! Hz. Âdem gibi ubûdiyet ve hilâfet mükellefiyetine sahip bir şuurla, taze bir başlangıç yapmalı, insanlığı Hakkın hakikatiyle buluşturacak bir fütûhât-ı medeniyye yolculuğuna hazırlanmalısın!

Tıpkı Hz. Nuh gibi, şirk sularında boğulan ve yolunu şaşıran insanlığı gemisine alabilecek bir Hak aşkı ve hakikat coşkusuyla donanmalısın!

Tıpkı Hz. Eyüp gibi, sabır ateşinde yanmalı, pişmeli ve olgunlaşmalısın!

Tıpkı Hz. İbrahim gibi, Nemrut ateşini ‘sâkin ol ey ateş!’ diyerek söndürebilmeli; insanlığı sekînet yurduna, ebedî hakikat yurduna ulaştıracak teslimiyeti gösterebilmeli; insanlığı köleleştiren, dünyamızı cehenneme çeviren, insanları içlerinden vuran ego putlarını, para putlarını, kariyer putlarını ve bilumum azmanlık putlarını yere serebilecek muhkem bir Hak dostu olabilmelisin!

Tıpkı Hz. Musa gibi, olmazları oldurtacak, bağnazların kalbini hakikate ısındıracak HAKİKAT İLMİ’nin bilgisiyle donanarak Firavunları şaşkına çevirebilmeli, Firavunların kölelerinin büyülerini bozabilmeli, insanlığı ve bütün varlığı ötelerin şarkısına hazırlayabilmelisin!

Tıpkı Hz. İsa gibi, hastalara hayat bahşedebilecek, hasta ruhlara ruh üfleyebilecek, körleşen zihinleri hakikatin hakikatine ulaştırabilecek, insanlığa, Hakkın yüce ilminden emdiğin İRFAN HAKİKATİ’ni armağan edebilmelisin.

Ve tıpkı âlemlere rahmet olarak gönderilen son peygamber, Efendimiz (s.a.v.) gibi, ilk peygamberden itibaren, Rahman’ın rahmeti gereği gönderdiği bütün mesajları bir araya toplayan Kurân-ı Hakîm ile insanların hakkı batıldan, iyiyi kötüden, hayrı şerden, tevhid’i şirkten ayırt etmelerini sağlayacak Furkân-ı Hakîm’in zihinlere, kalplere ve ruhlara seslenebilecek HİKMET HAKİKATİ’nin sırlarını sunabilmelisin bütün insanlığa!

İnsanlık senin ilim, irfan ve hikmet menzillerinde gerçekleştireceğin yolculuktan devşireceğin hakikat medeniyetinin derûnî ilim ve fikir, ulvî sanat ve aşkınlaştırıcı hayat verimlerine susamış durumda!

İnsanlık, hakikatin özlü sözünün özlü bir dille dile, düşünceye, hayata aktarılmasını bekleyen öncü diriliş ve varoluş erlerinin sesini ve nefesini bekliyor nefes nefese…

Görmüyor musun?

O hâlde ne duruyorsun!

Kalk ayağa! Ve ilim, irfan ve hikmet burçlarında hakikat medeniyetinin sönmeyen nuruyla insanlığı, varlığı ve bütün dünyayı aydınlatacak, esenliğe çıkaracak, kardeşliğe, adalete ve hakkaniyete çağıracak hakikat çağının habercisi hakikat bayrağını dalgalandır!

Kaynak:Genç Dergi

Bu yazı toplam 3336 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.