Modern Zamanlarda Müslümanca Düşünebilmek / Köşe Yazısı - Bilal AKGÜL

13.01.2017 20:57:48
Bilal AKGÜL

Bilal AKGÜL

 Modern Zamanlarda Müslümanca Düşünebilmek

Üstad Rasim Özdenören ’in Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler kitabı günümüz Müslümanlarının handikaplarını, tıkanıklıklarını, batı karşısında sahip oldukları ezilmişlik psikolojisini güzel bir şekilde ele alan bir kitap.

Özellikle batının kavramları ve teknolojik ilerlemesi karşısında kendisinin içinde olduğu geri kalmışlık travması, Müslüman’ın davranış kalıbına ve düşünme ufkuna kadar etkide bulunmuştur.

Gücün cazibesine kendilerini kaptırdıklarından beri Müslümanlar, kendi geçmişleri ile sağlıklı yüzleşmekten uzak kalmış, geçmişle günümüz arasında bir bağ kurabilmekten bigâne kalmıştır. Özdenören, bu bağın kopmasının veya zayıflamasının nedenlerine kendince bir teşhiste bulunmaya çalışırken, çözümle ilgili olarak da ortaya somut bir öneri koymaktan geri durmamıştır.

Özdenören’e göre Batı karşısında yeniden dirilmenin en önemli temel argümanı Müslümanca yaşamaktır. İslam’ı bir bütün olarak, zihinsel kavram kargaşalarına yer vermeden yaşama-uygulama çabası, yeniden medeniyet sahnesine çıkabilmemizin temel şartıdır. Özdenören, günümüzde kimi kesimlerin batının teknolojisini ya da sahip olduğu maddi imkânlara sahip olarak onlara karşı bir alternatif oluşturmanın imkânsızlığına getirir mevzuyu. Bu ona göre adeta abesle iştigaldir.

Özdenören ‘in bilimle ilgili tespitleri dikkate değerdir. Ona göre çoğu temel bilgi birikimini Müslümanlardan alan Batı, aldığı bu bilimi kendi medeniyet süzgecinden geçirmiş, seküler-profan bir renk vermiştir. İslami ruhtan arındırdığı bilgiyi aldığı kaynaklardan da koparınca bir bütün olarak ortaya çıkan gücün, kudretin hamisi olarak kendisini koymuştur.

Bunun iki sonucunun olduğunu söylemek mümkündür. Birincisi, Batı’nın bilimle kibirlenmesine ve bilimsel çabaların tek merkezi olarak kendini görmesine neden olurken, ikincisi, ürettiklerinin farkında olmayan dünyanın diğer kesimlerinin, özellikle Müslümanların, geri kalmışlık, acizlik sendromuna tutulmalarına neden olmuş ve bu kesimlerin önemli bir kısmında bu durum bir kader olarak telakki edilmeye başlanmıştır.

Günümüzde bile birçok Müslümanın “geçmiş”  denildiğinde bir bütün olarak reddetmesinin, geçmişine aşağılayıcı bir gözle bakmasının, aslında geçmişte çok da bir medeniyet üretimi sağlanamadığının savunucusu olmalarının temelinde bunun yattığını söylemek mümkündür.

Müslümanlardan aldığı bilgiyi dönüştüren Batının bilgiye verdiği en büyük tahribat şüpheyi amaç olarak lanse etmesidir. Şüpheyi bilimsel anlayışının temeline koyan Batı, bir bütün olarak hayatın nerde ise tüm kulvarlarına sirayet etmiş bir anlayışın; hatta kanaatimce bir hastalığın yeşermesine neden olmuştur.

Ona göre bilim (batılı bilim anlayışı) günümüzde insanlığın gelişiminin, kamilleşmesinin, ahlaki değerlerle donanmasının, düşünsel atılım yapmasının önündeki en büyük prangası hükmündedir.

Günümüz Müslümanının birçok düşünsel sorununu kitabında ele alan Özdenören, bu sorunlardan biri olarak iman-amel dengesinin bozulmasını göstermektedir. Teori ile pratiğin birçok boyutu ile ayrılmaz olduğunu vurgulayan Özdenören, bugün meydana gelen sapmaların, kavram kargaşalarının, zihinsel travmaların, iç karışıklıkların, medeniyetimizin dinamizmden yoksun kalmasının önemli gerekçelerinden biri olarak bunu görmektedir.

Amelin teoriden bağımsız görüldüğü ve bunun herhangi bir sakıncasını görmeyen Batı medeniyeti örnek alındığında, kendi kökünden koparılan bitki misali solmakta, kokusu gitmekte ve belli bir süre sonra ise başkalaşmakta ve yok olmaktadır.

Kavram kargaşasının nedenlerinden biri olarak küfrün tek millet olarak zihinlerdeki yerini-konumunu kaybetmesinin, yukarıda bahsettiğimiz olumsuz sürecin müsebbiplerinden olduğunu belirtir.

Özdenören’in bu düşüncesini şöyle tevil etmek de mümkün: Bugün Müslümanların geri kalmalarının temel nedenlerinden biri ümmet şuurunun birçok vesile ile zayıflamasının, parçalanmışlığın etkili olduğu söylenebilir. Ümmet bilinci körelen, mezhep, meşrep, coğrafya temelli binbir parçalanmışlık yaşayan İslam dünyası, Batı’nın çeşitli vesilelerle bu parçalanmışlıktan istifade etmesine, karışıklığı körüklemesine ve küfrün tek millet olma vasfının değişmesine zemin hazırladığı söylenebilir.

Kitap, günümüzdeki zihinsel karışıklıkla ilgili somut önerilerde bulunmakta, çıkış yolu ortaya koymaktadır. Bu yönüyle istifade yönü güçlü, içinde olduğumuz ruh halini iyi okuyan bir özelliktedir.

 

Bu yazı toplam 1612 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.