Neden Gençler Bilinçsiz Yetişiyor? / Köşe Yazısı - Emrah KAR

5.10.2017 06:03:46
Emrah KAR

Emrah KAR

 Neden Gençler Bilinçsiz Yetişiyor?

Gençlik neden bu halde diye birçok soru ile karşılaşıyoruz. Neden gençler namaz kılmıyor, neden büyüklerine karşı saygı duymuyor, neden ellerinden akıllı telefonları düşürmüyor, neden bilgisayarın başından kalkmıyor, neden televizyona saatlerce bakıp bütün dizileri ezberleyip yarım saat ders çalışamıyorlar… vb. sorular her anne babanın gündemini meşgul eden sorulardır. Evlatlarına söz geçiremeyip çaresizlik içinde ne yapacaklarını bilmeden “Acaba nerede hata yaptık da çocuk bu hale geldi” diye kara kara düşünmektedirler.

Gelelim bu sorunun en baştan beri yaptığımız hatalarına ve çözümlerine…

Çocuk dünyaya geldiğinde ailesi tarafından şımartılıp el üstünde tutulmaya çalışılıyor ve hiçbir şeyine karışılmıyor. Çocuktur büyüdüğünde bu hatalarını yapmaz, öğretiriz doğru davranışları, şimdi yapsın eğlensin gibi düşüncelerle çocuklarımızı en başından beri yanlış bir şekilde yönlendirmiş oluyoruz. Her istediğini yerine getirip, kendimizce onu çok sevdiğimizi düşünüyoruz. Sonra da bir bakıyoruz ki daha çok küçük dediğimiz çocuğumuz sigara içmeye başlamış, eve geç gelmeye başlamış, arkadaşlarına ayak uydurup bizi umursamamaya başlamış… 

Çocuklarımıza 7 yaşına kadar dinimiz hakkında bilmesi gereken temel bilgileri öğretmeyip, liseye gittiğinde oğlum-kızım kalk namaz kıl dediğimizde çocuklarımızın hemen kalkıp namaz kılmalarını bekliyoruz. Oysa o yaşa gelene kadar besmelenin anlamı dahi öğretmememize bakmadan neden namaz kılmıyor diye şaşırıyoruz…

Çocuklarımıza genç yaşa gelene kadar kitap ile tanışmalarını sağlamayıp neden kitap okumayı sevmiyor diye hayıflanıyoruz.

Çocuk evde kitap okumanın önemini bilmediği için kitap okumayı gereksiz görmekte ve böyle bir alışkanlığı olmadığı için gençlik enerjisiyle hareket edip gezmeyi, dolaşmayı, arkadaşlarına takılmayı tercih ediyor…

Evde yemekten sonra eline telefonu alıp saatlerce internette zaman geçiren çocuğumuzu bir gün olsun karşımıza alıp muhabbet etmeyip “Oğlum-kızım şu telefonu bırak da git ders çalış” dediğimizde çocuğumuzun bunu yapmamasına şaşırıyoruz…

Çocuklukta öğrenilen(öğretilen) yanlış bilgiler, hatalı davranışlar gençlerimizin bu halde olmasının temel sebebidir. Bunlar, birçoğumuzun bildiği hatalardır. Hepsini tek tek yazıp değerlendirmek zaman alacaktır. Her anne-baba yaptığı hataları düşünüp tekrar etmemeye gayret etmelidir. Gençlerin daha sağlıklı ve güzel yetişmeleri için öncelikle yapmamız gereken çocukluğunda yaptığımız hataları düzeltmeye çalışmak ve bir daha yapmamaktır.

Bunları şöyle basit bir şekilde birkaçını sıralamaya çalışalım;

1-Çocuğumuza “DUR” demesini bilmeliyiz. Çocuk neyin doğru neyin yanlış olduğunu “DUR” uyarımızda görebilir ve bu şekilde çocuğumuzun şımarmasını da önlemiş oluruz. Çocuğumuz bir otoritenin olduğunu bilip rahat hareket edemez ve onun kontrol mekanizması gelişir.

2-Çocuğumuz yanlış yaptığında uyarmalı, gerekirse bilinç kazanması için ufak cezalar vermeliyiz. Bu şekilde yanlışlarını anlamlandırmış olur ve yaptığı yanlışlıkları minimize etmiş oluruz.

3-Çocuğumuz doğru bir davranış sergilediğinde anında ödüllendirmeliyiz. Bu basit bir aferin ile bir hediye almak arasında değişebilir. Ve mümkünse toplum içinde ödüllendirmeliyiz ki kendisini herkesin gözünde değerli kıldığımızı fark etsin.

4-Çocuğumuza 3 yaşından itibaren kitap okumalı ve kitapların hayatımızda hiçbir zaman çıkarmayacağımız en güzel dostlarımız olduğunu aşılamalıyız. Kitap okuma alışkanlığı kazanan bir çocuk elbette gençliğinde kendiliğinden kitap okuyacaktır.

5-Kur’an’ı, Peygamberimiz (s.a.s.)’i, namazı, sahabe hayatını 7 yaşından itibaren öğretmeliyiz ki genç yaşa geldiğinde namaz kılmak ona zor gelmesin. Çocuğumuzun kahramanının Peygamber Efendimiz (s.a.s.) olmasını sağlamalıyız.

6-Çocuk bilinç kazanmaya başladığı andan itibaren doğru davranışları sebepleriyle birlikte açıklayıp doğru davranışlar kazanmasını sağlamalıyız.

7-Televizyon, bilgisayar, akıllı telefon gibi teknoloji aletlerini mümkünse hayatlarına çok az girmesine izin vermeliyiz. Bunların gelişimi engelleyen aletler olduğunu veli olarak öncelikle biz farkında olmalıyız. Çocuğun yaratıcılığını engelleyen bu aletleri mümkünse kısıtlamalı ve çocuğun gelişimini olumlu yönde etkileyen oyunlar ve fiziksel aktivitelere yönlendirmeliyiz. Çocuğumuza yüzme, spor yapma, parkta oynama gibi aktivitelere yönlendirmeli ve bizzat kendimiz onlarla birlikte olmaya çalışmalıyız.

Kısacası sorunlar büyümeden, gençleşmeden önlem almalıyız ki sonradan düzeltmek zor olmasın. Küçükken halledebileceğimiz sorunlar gittikçe karmaşık ve zor hale gelmektedir. Çocuklarımıza iyi bir hayat, güzel bir gelecek vaat etmek istiyorsak onları iyi yetiştirmek zorundayız. 7 yaşına gelene kadar bütün zamanımızı onlara ayırırsak, bıkmadan usanmadan doğru davranışları öğretmeye çalışırsak, emin olun gençliklerinde hatta hayatları boyunca zorluk çekmeyeceklerdir. Birçoğumuzun yaptığı gibi BÜYÜDÜĞÜNDE ÖĞRETİRİZ,  ÖĞRENİR ZATEN deyip işin kolayına kaçmamalıyız. Dinimizi güzel bir şekilde yaşamalarını sağlayıp yanlış davranışlardan korumalıyız.

Umarım başta kendim olmak üzere iyi bir nesil yetişmesi için elimizden geleni yaparız. Allah yar ve yardımcımız olsun…

Bu yazı toplam 5924 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.