DİRİLİŞ KİTAP KAFE’DE VAHİY EKSENLİ EĞİTİM PROGRAMI YAPILDI

DİRİLİŞ KİTAP KAFE’DE VAHİY EKSENLİ EĞİTİM PROGRAMI YAPILDI

Eğitimle Diriliş Derneği ‘nin Bayan Birimi tarafından organize edilen aylık etkinliklerin kasım ayı programı “Vahiy Eksenli Eğitim” konu başlığıyla gerçekleştirildi.

Kur’an’ı Kerin okunması ile başlayan program, Eğitimci Hülya Akcebe’nin yaptığı sunumla devam etti.

Sunumuna “Bir çocuk yada bir insan niçin eğitilmelidir? Eğitim gerçekten önemli midir? İnsan eğitim almadan da yaşayamaz mı?” soruları ile başlayan Akcebe şöyle devam etti: “Evet bir insan eğitilse de eğitilmese de doğar, büyür, yaşar ve ölürdü? Peki ya öldükten sonrası. Biz Allah’a iman eden insanlar öldükten sonra dirileceğimize inanırız. Rabbimize hesap vereceğimizi ve başıboş bırakılmadığımızı biliriz.

Müslümanlar olarak vasat bir ümmet olmamız gerektiğini ve denge üzerine yaşamamız gerektiğini biliriz elhamdülillah. Şems suresinden öğrendiğimiz kadarıyla insana fücur yani günahlar ile takva ilham edilmiştir. Her insan iyiliğe veya kötülüğe yatkın olarak dünyaya gelmiştir. Bize verilen irade ve seçme yeteneğiyle iyi ve kötü olmaya biz karar veririz. Peki, neyin iyi ve neyin kötü olduğunu biz nasıl bulabiliriz? İnsan aciz bir varlıktır ve neyin iyi neyin kötü olduğunu bilemez. Durumuna göre yanlış yapsa da ona kılıf uydurmaya ve mazeretlerin arkasına saklanmaya çalışır. Herkesin kendine göre doğruları ve yanlışları olunca herkes hakikati kendine göre yorumlamaya çalışır ve bir sürü yalancı hakikat meydana çıkar.

Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun ki bizi böyle bir ızdıraptan ve kaostan kurtarmış bize hidayet ve rahmet olarak Kur’an-ı göndermiştir. Bize örnek olsun diye peygamberler göndermiş, onlarla hakikate giden yolları öğretmiştir. Evet, bir insan eğitime Allah’ın rızasına ulaşmak için ihtiyaç duyar. Allah’ın sevdiği bir kul olabilmek için okur, çalışır ve mücadele eder. Hayata bu pencereden bakınca tüm ömrünün yeme, içme ve uyumak dâhil ibadet olabilmesi için attığı her adımda Allah’ın rızasını kazanmayı amaç edinerek yaşama gayreti içerisinde olur.”

Vahiy ve Peygamber Efendimiz’in hayatında doğru ve yanlışın ne olduğunun öğrendiğimizi belirten Akcebe şöyle devam etti: Furkan suresinde Rabbim sizin duanız olmasa size niye değer vereyim diyor. Evet biz dua etmiyorsak Allah niye bize değer versin. Bir işe koyulmadan önce Allah’tan yardım istemiyorsak Allah’ı unutuyorsak niçin işlerimiz yolunda gitsin. Biz aciz varlıklarız. Ve her an Allah’ın korumasına muhtacız ama buna rağmen bir o kadar gaflete kapılabiliyoruz. İnşallah Rabbim bizi affeder bize doğru dualar etmeyi nasip eder.

Kardeşlerim hidayet denen şeyi bize yalnızca Allah verebilir. Kasas suresi 56. Ayette “Gerçek şu ki, sen, sevdiğini hidayete erdiremezsin, ancak Allah, dilediğini hidayete erdirir; O, hidayete erecek olanları daha iyi bilendir…” buyruluyor. Elimizden gelen her şeyi yapmamıza rağmen aciz kaldığımız durumlar vardır. Çocuk eğitimi de bu durumlardan biridir. Rabbim imanı kalplerimize sevdirsin. O(c.c) bize hidayet vermezse hiçbir yöntem işe yaramaz. Bunun için Allah’tan kendimiz, soyumuz ve ümmet için hidayet isteyelim. Bol bol dua edelim. Peygamberlerin bu konuda Allah’tan yardım istediklerini ve duaya sarıldıklarını Kur’an’da bol bol okuyoruz.”

Annenin çocuk eğitiminde önemli bir rolünün olduğunu söyleyen Akcebe, günümüzde çeşitli nedenlerle çocukların anne sevgisinden mahrum kalabildiğini dile getirdi.

Akcebe şöyle devam etti: “Çocuk eğitiminde en etkili kişi annedir. Anne evini karargah edinmelidir. Hiçbir kariyer anneliğin yerini tutamaz. Ama zor durumda kaldığı için  evindeki bebeğini bırakmak zorunda olan  annelerimizi bu konunun dışında tutuyorum. Allah onların yardımcısı olsun ve imtihanlarını kolaylaştırsın inşallah. Bir kadın bir erkek gibi yüksek mevkilere ulaşabilir ama bir erkek asla anne olamaz. Anneliğin bize verilen eşsiz bir nimet olduğunu bilerek çocuk büyütmeli ve yanaklarımızın bu yolda kararmasını ibadet bilerek bu davaya gönül vermeliyiz. Babalar da bu zorlu süreçte annelere destek olmalıdır. Karşılıklı fedakârlık ve samimiyet olunca Allah’ın izni ve yardımıyla halledilemeyecek bir problem yoktur. Allah ne kadar veriyorsa o kadar çocuk doğurmaya niyetlenmeli ve onları güzel yetiştirebilmenin gayreti içerisinde olmalıyız. Rızkı verenin Allah olduğunu bilmeli bir çocuk ile acemiliği atarak yeni çocuklar büyütmeli annelik duygusunu her çocukla daha güzel hissedeceğimizi unutmadan, doğurmaktan vazgeçmemeliyiz.”

Program yapılan ikramla sona erdi.