CEVDET SAİD VE DEĞİŞİMİN YASALARI / Köşe Yazısı - Bilal AKGÜL

3.08.2020 00:06:24
Bilal AKGÜL

Bilal AKGÜL

 

CEVDET SAİD VE DEĞİŞİMİN YASALARI

 

Cevdet Said, Suriye’deki olayların şiddete dönüştüğü zamana kadar Şam yakınlarında bir dağın eteğindeki köyde yaşamını sürdüren bir bilgemizdir. Şiddet olayları ile birlikte İstanbul’a yerleşmek durumda kalmıştır. İstanbul’da kaldığı evde ziyaret etme, sohbette bulunma imkânımız olmuştu. Rabbim kendisine hayırlı bir ömür nasip etsin.

 

Kanaatimce Cevdet Said’in fikriyatını yansıtan temel eserlerinden biri Türkçeye “Bireysel ve Toplumsal Değişmenin Yasaları” adıyla tercüme edilen eseridir. Rad Suresinin 11. ayetini (Bir topluluk kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez) merkeze alan eser, dönüşüm-değişim-kâmilleşme kavramlarını bu ayet çerçevesinde ele alıyor.

 

Dünyaya gelmeyi “potansiyel” olarak İslam fıtratı üzerine doğmak olarak dile getiren Said, kişinin Müslümanlığının “fiili” olmasını ise nefsini arındırma ile ancak olabileceğini ifade ediyor: “Fıtrat üzere doğmak demek, Müslüman olarak doğmak demek değildir. Çocuk ‘bil istidat’ Müslüman olarak doğmuştur; bunu  ‘bil fiil’ Müslümanlığa dönüştürmesi ancak nefsi arındırma ameliyesiyle olur. (1)

 

Değişimin Yasasını Bilmek

Malik bin Nebi’nin fikirlerinden önemli bir oranda istifade Said’in değişim ile ilgili tezinin merkezine Malik bin Nebi’nin “sömürülmeye müsait olma” tezini koymak mümkündür. Sömürülmenin merkezine müsait olmayı koyan Nebi, ancak bu durumun ortadan kalkması durumunda kişilerin ve toplumların sömürülmekten uzak kalabileceğini, bunun dışında fiili veya kültürel sömürülmenin önüne geçilemeyeceğini ifade eder.

Said ise benzer bir şekilde değişimin merkezine zulüm ve zulmetlere sebep olan fikir ve zanlardan arınmayı hem değişimin hem de kâmilleşmenin merkezine yerleştirir: “Allah bir kavmin içinde bulunduğu durumu o kavim kendisinde zulümden ve zulmetlerine kolayca yol açan fikir ve zanlardan barındırdığı şeyleri değiştirmedikçe, değiştirmez (2).  “Bir toplumu oluşturan bireyler kendi içlerine yerleşmiş bulunan yalanlama güdülerini değiştirmedikçe o toplumdan yalancı ve yalanlayıcı özellikler kaldırılamaz.” (3)

Değişim ve kâmilleşmede insan öznedir Said’e göre. Sorumluluk sahibidir. “İster bilinç planında olsun isterse de nefsin istediği gözlenebilen ve gözlenmeyen tüm bölgelerde unutulup kalmış bulunsun; ‘nefste olan’ı değiştirmek insanın görevidir. Her ne zaman nefse ilişkin yasaları keşfederse değişimi gerçekleştirmeye o zaman güç yetirebilir. Bu yüzden psikolojik değişim yasalarını ortaya koyan bilimin tahsiline olan ihtiyaç zorunluluk halini almıştır.” (4) Aktif bir özne olarak Müslümanların, özelde toplumsal ıslah hareketlerinin değişim yasalarının psikolojisi ile ilgili çalışma yapmaları, sistemli bir çalışmanın zorunluluğu da kendini dayatmaktadır.

Cevdet Said’in Peygamber (a.s)’in hareket metodu ile ilgili ifadelerinin de altını çizmekte fayda var. “…Allah Resulü, işin belli bir düzen ve yasalar çerçevesinde meydana geldiği esasına dayanarak tarihi, daha olmadan önce okuyor ve olacağa göre tedbir alıyordu.” (5)

Günümüz Müslümanlarının yeniden tarih sahnesine çıkmasının önündeki riskleri ifade ederken karamsar bir tablo ortaya koyar Said :“Müslümanlara gelince, onlar için bulundukları durumu değiştirmek için harekete geçme imkânı yok. Zira problemlerinin kanun ve sünnetlere boyun eğdiği kanısını taşımıyorlar.” (6) Kanun ve sünnetlere boyun eğmenin temelinde içsel faktörleri değil de dışsal faktörleri gördüğü müddetçe, kişilerin ve toplumların iradesini değişimin merkezine koymadığı müddetçe değişim hareketini oluşturmak mümkün görünmüyor. “Kur’an… değişim probleminin çözümünü nefste aramak gerektiğini açıkça vurgular. İnsanı hariçten kuşatan zulüm yoktur. Kur’an beyan etmiştir. Bu beyana kayıtsız kalındığında hayat karanlıklara gömülür; ortaya uğursuz, sapık ve totaliter felsefe çıkar. İnsanın nefsine ettiği en büyük zulüm kendisi,  toplum ve evren arasında kısaca afak ve enfus arasındaki egemenlik ilişkisini görememesidir.(7)

Fıtratta Bozukluğun Sonucu

Temiz olan fıtratın bu özelliğini korumasının önemine işaret eden Said, fıtratın bozulmasının olayları ve süreçleri yorumlama bakış açısını tepetaklak edeceğini dile getirir: “İbni Teymiye: Zaruri –fıtri bilgiler, fıtratın sağlam ve esen olduğu bir ortamda oluşurlar. Fıtratta bozukluk ve hastalığın arız olması halinde hak, batıl görünür.” (8) Hakla batılın yer değiştirdiği bir sürecin kişileri ve toplumları nasıl bir kaosa ve yozlaşmaya sürükleyeceğinin açıklığı ortadadır. Mevcut durumdaki sivil eğitim çalışmalarının yetersizliğine, kamil insan yetiştirmedeki yetersizliğine bir de bu açıdan bakmakta fayda görüyoruz.

Fıtri Bir Eğitimin Önündeki Engeller:

Cevdet Said, fıtrata uygun bir eğitim alınmasının önündeki engellerle iki temel hususun altını çizer:

Birincisi kibir… Ona göre kibirlenme psikolojik bir durumdur; yani nefsi yanlış değerlendirme durumu. Bu durum insanı megaloman (kendini çok büyük gören kişi) yapar, insan yapmadığını söylemeye, gücünün yetmediğini iddia etmeye başlar. Tüm bunlar olguların yanlış değerlendirilip yasaların yanlış yorumlanmasından kaynaklanır. Tarihin olayları karşısında sağlıklı bir kavrayış ve diri bir algıya sahip olan insan hiçbir şekilde büyüklenmez. Büyüklenmenin kaynağı zaten anlayıştan uzaklaşmak ve gerçeği kavrayıştan kopmadır. (9) Büyüklenen kimsenin ayırıcı özelliği onun objektif görüşten uzaklığıdır. Bu uzaklığın nedeni gururdur, yanlış bir psikolojik içeriğe sahip olan gurur.(10)

İkincisi kuruntu… Cevdet Said’e göre yaratıkların atılganlık ve çekingenlikleri vehimler nedeniyledir. Şüphesiz ki vehim (kuruntu) nefsi büyük ölçüde istila eder.(11) Vehimlerin kişinin atılganlığının niteliğini değiştireceği, nefsin öznesi olduğu atılganlık ve çekingenliğin ıslah etmekten uzak olacağı ise izahtan varestedir.

Peki ya Çözüm:

Cevdet Said’in çözüm önerileri de nevi şahsına münhasırdır demek abartı olmazsa gerek. Hele hele ülkemizde son zamanlardaki gündemlere (LGBT vs.) baktığımızda çözüm önerilerini daha da dikkate değer buluyoruz.

Ona göre toplum doktorlarının hastalıklar karşısındaki çaresizliği, bu hastalıkların onulmaz nitelikte olmasından değil, onların toplum sağlığının bağlı olduğu yasaları bilmemesi yüzündendir. Öyleleri vardır ki yasalarını bilmediği tüm meseleler karşısındaki tavrı gibi,  hastalıkları da bilinçsizce kaza ve kadere bağlarlar. Oysa bir kez problemleri kaza ve kadere bağladınız mı, sebepleri bilip bilmemeniz arasında bir fark kalmayacaktır.” (12)

Karantina uygulaması… Ona göre veba salgınında (veya covid 19) hastalar nasıl karantinaya alınıyorsa toplumsal hastalıklar esnasında da karantina uygulanabilir ve hastalıklı düşüncelere aşı uygulaması yapılabilir (13). Fıtratı bozan konu ve algı yönetimlerinde konu ile ilgili Diyanetten, STK’lara kadar, öğretmeninden doktoruna kadar gerek ilmi gerekse dini bağlamda etkili çalışmaların yapılması, kuşatıcı olunması gibi…

İlmi gündemleştirmek… Said, ahlakın ilimle yakın bir bağlantısının olduğunu, ilmin ahlak üzerinde açık bir etkisinin olduğunu, aksi fikirleri savunanların bırakın yeniden inşa etmeyi, mevcut ahlaki yapıyı koruma imkânından haberdar olmalarının düşünülemeyeceğini savunur.(14)

Cevdet Said’in kitabı şüphesiz anlatmaya çalıştığımız hususlarla birlikte değişim konusunda zengin muhtevaya sahip bir eser. Bireysel ve toplumsal değişimin ilkelerini anlamada kanaatimizce bir başucu kitabı. İlgilisine istifade etme tenmennisiyle…

Dipnotlar:

1-Cevdet Said, Bireysel ve Toplumsal Değişmenin Yasları, Çeviren: İlhan Kutluer, İnsan Yayınları, 4.Baskı, İstanbul, sh. 46

2-Cevdet Said, age, sh.52

3-Cevdet Said, age, sh.119

4-Cevdet Said, age, sh. 77

5-Cevdet Said, age, sh.83

6-Cevdet Said, age, sh.84

7- Cevdet Said, age, sh.13

8- Cevdet Said, age, sh.46

9- Cevdet Said, age, sh. 97

10-Cevdet Said, age, sh.98

11-Cevdet Said, age, sh.73

12-Cevdet Said, age, sh.16

13-Cevdet Said, age, sh.17

14-Cevdet Said, age, sh.86

 

Bu yazı toplam 1899 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.