KÜÇÜK ÇOCUKLARA MAHREMİYET EĞİTİMİ NASIL VERİLMELİ

4.04.2016 07:32:26
KÜÇÜK ÇOCUKLARA MAHREMİYET EĞİTİMİ NASIL VERİLMELİ

 KÜÇÜK ÇOCUKLARA MAHREMİYET EĞİTİMİ NASIL VERİLMELİ

Psikolog Tuba Karacan

Çocuklara mahremiyet eğitimi, kendi cinsel kimliklerinden memnun, sahip oldukları cinsel kimliğe uygun, ahlaki değerlerin farkında ve bilincinde sağlıklı kişilik yapıları geliştirebilmelerine yardımcı olmak amaçlı verilir. Bu eğitim, her çocuğun kendisinin ve başkalarının mahrem alanlarını tanımalarını, bu alana ilişkin değer yargılarını da doğru geliştirmeyi amaçlar.

Özellikle son yıllarda sıklıkla duyduğumuz çocuklara yönelik cinsel istismar, cinsel eğitimlerin okul öncesi dönemde mutlaka verilmesi gerektiği gerçeğini yeniden gündemimize taşımıştır. Yapılan araştırmalar ailelerin bu eğitimi çocukların erken yaşta almaları yönünde fikir bildirdiklerini ortaya koyarken, aynı ailelerin çocuklarına cinsel eğitim vermekten kaçındıkları gözlemlenmiştir. Çoğu ebeveyn, çocuğuyla bu konuda ne konuşması gerektiğini bilmediğinden ya da erken yaşta çocuğun kafasını karıştırmaktan korktuğundan çocukla cinsellikle ilgili konuşmalar yapmaktan kaçındığını ifade etmiştir. Cinsellik yetişkinlerin zihinlerine ait bir tabudur. Oysa çocuklar genellikle bizim onlarla konuşmaktan kaçındığımız yaşlarda çoktan cinsel obje ve görüntülerle karşılaşmaya başlamıştır.

Peki çocukla kendi cinselliği ve mahremiyet alanlarıyla ilgili konuşmaya ne zaman başlamak gerekir?

Mahremiyet algısı, çocuk dünyaya geldiği andan itibaren verilmeye başlanabilir. Herkesin yanında uluorta alt değiştirmemek, çocuğun ailenin dışındaki kişilerin yanında çıplak dolaşmasını engellemek, bebeklikten itibaren çocuğu dudaklarından ve vücudunun özel bölgelerinden öpmemek, çevredeki kişilerin çocuğun isteği dışında ona sarılmasına ve öpmesine mani olmak, çocuğun kendisini sevdirmesi için rüşvet teklif edilmesine izin vermemek çocuk için güvenli bir mahremiyet alanı algısı oluşturacaktır. Bununla birlikte çocuğun yanında yapılan konuşmalara, esprilere, izlenilen programlara da dikkat edilmelidir. Zamanından önce fark edilen şeyler erken soruları beraberinde getirir. Çocuğunuz nereden etkilenmiş ya da öğrenmiş olursa olsun cinsellikle ilgili sorular sormaya başladığında cinsel eğitim de başlamıştır.

Çocuklar 3 yaş civarı kendi cinsel organları ile karşı cinsin cinsel organı arasındaki farkları sorgulamaya başlarlar. Bu süreç annenin ya da bir yakının hamileliği ve yeni bir bebeğin dünyaya gelmesine de sıklıkla rastladığından, nasıl dünyaya geldiğine ilişkin sorular da bu duruma eşlik edebilir. 3 yaşından itibaren her çocuğa kız ve erkek üreme organları arasındaki farklar basitçe işlevleriyle birlikte anlatılabilir. Soru kime sorulmuşsa bu sorunun muhatabı da o ebeveyndir. Çocuğun soru soracak yakınlığı bulduğu ebeveyninin, bunu bir güven geliştirme fırsatına dönüştürmesi, ileride çocuğun karşılaşabileceği olumsuzluklarda aynı ebeveynle konuşma cesaretini göstermesini kolaylaştırır.

Çocuğa vücut bölümleri genel olarak anlatılırken cinsel bölgelerinin aynı zamanda onlara özel olduğu ve kendi anne babası dışında özel bölgelerine kimsenin dokunmasına izin vermemeleri gerektiği de olağan bir dille anlatılmalıdır. Anne baba dışında çocuğun bakımıyla ilgilenen kişilerin de bu konuda bilgilendirilmesi gerekir. Çocuklar bazı yetişkinlerden rahatsız olabilirler. Onlara karşı yakınlık göstermek istemeyebilirler. Böyle durumlarda çocuk mahcup hissettirilmeden durum karşı tarafa kibarca anlatılmalıdır. Siz eğer çocuğunuzu başkalarıyla yakınlık kurmaları için zorlarsanız, ileride istemedikleri kişilerin zorla yakın olma çabalarına karşı koyamazlar. Çocuğunuz da tıpkı sizin gibi ilişki kuracağı kişileri kendi seçebilme özgürlüğüne, sizin belirlediğiniz alanlar dâhilinde, sahip olmalıdır.

Ebeveynler cinsel eğitim sürecinde ne kadar doğal ve yalın olursa çocuk için de durum o kadar normal bir algıya dönüşecektir. Mesleki deneyimlerimizden biliyoruz ki çocuklukta verilen abartılı cinsel mahremiyet eğitimi yetişkinlikte bir takım cinsel işlev sorunlarına yol açmaktadır. Karşılaşılan sosyal olayların etkisiyle ebeveynlerin panik halde çocuğa bu konuda abartılı yüklemeler yapmaktan sakınmaları ve sakin olmaları önemlidir.

Kaynak:Dünya Bülteni

Bu haber toplam 5793 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.