BİR ŞEHADET SEVDALISI MUSTAFA ÇAMRAN

1.04.2015 21:48:46

“Sevincimin şiddetinde yanıyorum, titriyorum, utanıyorum ve bilmiyorum sana nasıl şükredeyim. Her şeyimi vermek istiyorum, kendimi kurban etmek ve kemal-i ihlasla neyim varsa takdim etmek istiyorum. Malım yok, mülküm yok, dervişim, yoksulum. Sadece yanan bir kalbim var ki onu takdim ettim. Bir canım var ki, o da takdim etmekten çekinmeyeceğim kadar değersizdir.” Cümleleriyle sevdasının büyüklüğünü dile getiren bir âşık. Sadece ilmiyle değil, aynı zamanda azmi, liderlik özelliği ve kanla yazılmış kaderinin yaşantısına yansımasıyla, ülke dışında pek çok memlekette de İslami mücadelelere öncülük etmiş olan Dr. Mustafa Çamran 1932 yılında Tahran’da dünyaya gelmiştir. Daha genç yaşlarda orta öğrenimi sırasında İslami mücadele saflarına katılan Çamran, Tahran Üniversitesi’nde Fen Fakültesi’ne girmiş. 1950 yılında İran’da İngiliz emperyalizmine karşı Müslüman âlimlerin önderliğinde başlatılan petrolün millileştirilmesi mücadelesinde öğrenci derneği lideri olarak ön saflarda yer almıştır. Üniversiteyi bitirdikten sonra doktorasını Amerika’da Elektro-Fizik dalında yapar ve Müslüman Öğrenciler Birliği’ni kurarak İslami çalışmalara öncülük etmiştir. Eğitimini tamamladıktan sonra İran’a dönen Çamran 1963 yılında “15 Hordad Kıyamı”na katılır. Kıyam kanlı bir şekilde bastırılır ve binlerce Müslüman şehid edilir. Bu olaydan sonra Mısır’a gitmek zorunda kalan Çamran, Mısır’da Filistin davasıyla ilgilenir. Filistinliler arasında o dönemde zirvede olan ve tüm Arap dünyasını sarmış bulunan nasyonalist milliyetçi düşüncelere karşı cephe alan Dr. Mustafa Çamran, oradan Lübnan’a geçer. Lübnan’da özellikle siyonistlere karşı mücadelenin İslami bir tarzda olması için mücadeleyi İslami bir zemine çeker. 1970 yılında Lübnan’da Hareketü-l Muhrümin teşkilatını kurar. Dr. Mustafa Çamran iyi bir savaşçı olmakla beraber iyi bir fikir ve düşünce adamıydı. Marksizm, Sosyalizm ve Nasyonalizm konularında kendisini yetiştiren, konuşma ve yazılarıyla İslam düşüncesini ve İslam’ın dünya görüşünü mükemmel bir şekilde gözler önüne serer. Yazmış olduğu kitaplar çeşitli dillere çevrilir. Dr. Mustafa Çamran, irfani yönü ileri, fedakârlık simgesi, cesur, sabırlı mütevazı ve kendini aşmış istikamet sahibidir. Sadece Allah’ın rızasını gözetirdi. Dünya menfaatlerinden hiçbir şeyi kendisi için istemiyordu. Korku ile tanışmamıştı. Gece namazlarında ve seher vakitlerinde Allah’a dua ederken kimsenin haberdar olmamasına çok dikkat eden bir mücahitti. Çamran “Ben sahte inkılapçılardan nefret ediyorum. Şehitlerin kanıyla ticaret yapanlara kin duyuyorum, önemli olan şey, benciliğe, gurura, alçak maddi çıkarlara galebe çalıp, ilahi değerlere iman etmektir. Allah’ım sana şükrediyorum, şehadet sırrını bana gösterdin. Ta ki tehlike döneminde ölümden korkmayayım, aşkla tehlike denizine atılayım. Korkunç sahnelerden kaçmayayım. Şehadeti kabul etmem beni hürleştirdi. Şehadete dayanan böyle bir hürriyeti hayatım pahasına hiçbir şeye satmayacağım.” diyerek net ve halis yapısını ve yüksek ulvi karakterini ortaya koymuştur. İslam inkılabını Şovenist-Milliyetçi hesaplarına alet edemeyen İran Kürdistan’ındaki Sovyet ve Arap emperyalizmi güdümlü kürtçü ayaklanmaların bastırılmasında rol oynayan Çamran, İran-Irak Savaşının başlamasıyla birlikte cepheye gitmiş ve Pastar komutanı olarak 1981 Haziranında Güney Cephesinde şehit olmuştur.

Eserleri; “Biz ve Allah” “Ruhun İrfanla Yükselişi”

Hasan Uyar

Bu haber toplam 3279 defa okunmuştur

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yorumlar

İsmail TANK

18 Mayıs 2015 Pazartesi 09:17

09:17

Bir çok insan gibi bende diyorum ki keşke benimde kanım böyle şehadet sevdalıları gibi şanlı olsa idi

88.235.95.16

Huseyin Polat

2 Nisan 2015 Perşembe 17:38

17:38

bu guzel sehidi bize hatirlatiniz.

176.219.135.39

Diğer Haberler