Kâhta’da Sosyal Medya ve Algı Yönetimi Konulu Konferans Düzenlendi

 Kâhta’da Sosyal Medya ve Algı Yönetimi Konulu Konferans Düzenlendi

Kâhta’da Eğitimle Diriliş Derneği tarafından “Sosyal Medya ve Algı Yönetimi” konulu konferans düzenlendi.

Kâhta Kültür Merkezinde gerçekleşen konferansa İlçe Milli Eğitim Müdürü İ Halil Tünçmen, Samsat Müftüsü Mehmet Seri Doğru, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kanaat önderleri, eğitimciler ve gençlerin yoğun katılımı ile gerçekleşti.

Kur’an tilaveti ile başlayan programda selamlama konuşması için söz alan İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Halil Tünçmen, devlet sivil bütünleşmesinin öneminin altını çizdi. Özellikle bu ahengin sağlandığı dönemlerde toplumsal dirilişin olduğunu, aksi durumlarda kaos ve huzursuzluğun olduğunu dile getirdi.

Tünçmen sözlerine şöyle devam etti: ”Tarihi boyunca medeniyetlerin dirilişinde fikir üreten şahsiyetler ve kurumların önemli bir etkisi olmuştur. Tabiri caizse okullaşmış şahsiyetler ve kurumlar… Günümüze kadar bu minvalde ismini sayabileceğimiz birçok şahsiyet ve kurum var elhamdülillah… Nurettin Topçu, Mehmed Akif, Aliya İzzetbegoviç, Bediüzzaman, Said Halim Paşa, Sezai Karakoç, Necip Fazıl bir çırpıda sayabileceğimiz isimler… Kurumsal olarak Nizamiye Medreseleri, El Ezher Üniversitesi, Endülüs’te Tuleytula, Bagdat’ta Beytül Hikme yine bir çırpıda sayılabilecek kurumlar arasında sayılabilir.”

Tünçmen:” STK larımızdan beklentilerimiz yüksek.  Bu konuda elini taşın altına her STK yı önemsiyoruz, değerli görüyoruz. Toplumsal birliğimizin çimentosu olan sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını şu ana kadar imkânlarımız ölçüsünde desteklediğimiz gibi bundan sonra da yine imkânlarımız ölçüsünde destekleyeceğimizi belirtmek isterim. Son olarak bu programın organize edilmesinde emeği geçen tüm arkadaşlara teşekkür ediyor, saygı ve selamlarımı sunuyorum.” diyerek sözlerine son verdi.

Daha sonra sözü alan Ebu Sadık İmam Hatip Lisesi 9. Sınıf öğrencisi, Genç Diriliş Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Bilal Karakurt yaptıkları dergi çalışması hakkında bilgi verdi. Dergilerinin Ortaokul lise öğrencilerine hitap ettiğini dile getiren Karakurt bu konuda genç arkadaşların desteklerini beklediklerini, dergilerinin gençlerin kendini ifade etme platformu olarak görülebileceğini ifade etti.

Karakurt sözlerini şu şekilde bağladı: ”Gençleri kitap okumaya, yazı yazmaya, yarının büyükleri olmaya, yarını daha yaşanabilir yapmaya, yarının yazarçizerleri olmaya davet ediyorum. Geceye yenilmeyen her kişiye ödül olarak bir sabah, bir gündüz ve bir güneş vardır.”

Sözlerine algı yönetimi ve manipülasyon kavramlarının tanımı ile başlayan Yard. Doç. Dr. Mücahit Gültekin, sosyal medyanın tam bir algı yönetimi ve manipülasyon ortamı olduğunu söyledi.

Bugün özellikle facebook ve twitter denilen alanda çok ciddi bir bilgi kirliliği olduğunu dile getiren Gültekin, üretilen milyarlarca cigabaytlık bilginin zihinlerin manipüle edilmesinde ciddi bir etkisinin olduğunu dile getirdi.

İfk hadisesinin profesyonel bir algı operasyonun olduğunu ve bunun Kur’an’daki ilgili ayetlerden çıkarmanın zor olmadığını söyleyerek şöyle devam etti:”İfk hadisesi İslam tarihindeki en önemli psikolojik savaşlardan bir tanesidir. Hz Ayşe’ye gibi bir iffet timsaline münafıkların başı olan Abdullah bin Übeyy’in attığı iftiradır. Müslümanlar müşriklerin oklarına karşı asla eğilmemişlerdir. Bükülmemişlerdir. Fakat münafıkların ortaya attıkları bir çift söz İslam devletinde çok büyük tahribat yaratmıştır. Nerede ise yıkılmanın eşiğine getirmiştir.”

Algı yönetimi yapanların özellikle insanların duygularına hitap ettiğini dile getiren Gültekin, korku, öfke gibi duyguların manipüle olmaya kişiyi hazır hale getirdiğinin altını çizdi. Duyguların aklıselimin devre dışı bıraktığını dile getiren Gültekin, bugün Müslümanların muhatap oldukları şiddetin kökeninde duygu yüklü yaklaşımların, anlayışların etkin olduğunu söyledi.

Bilinçli bir sosyal medya kullanıcısı olmanın, bu kulvarın yarattığı tahribatları engellemenin ön şartı olduğunu söyleyen Gültekin, özellikle sözleşme kısımlarının okunmasının önemini dile getirdi. Çoğu kere ortamın yarattığı risklerin bilinmemesinin yarattığı rahatlığın olumsuz etkilenmenin temel nedeni olduğunu ifade etti.

Gültekin şöyle devam etti: ”Bir manipülasyon durumunda, manipülasyonu boşa çıkaracak hamle: Somut kanıt. Müslümanlar böyle bir durumda, güçlü ve somut bir kanıt istemelidir. Hele hele iddia önemli bir iddia ise çok güçlü kanıtlar ortaya konulmalıdır.”4 şahit” bu gereceği ifade ediyor. Yani böyle bir iddiayı,1,2 ya da 3 şahitle ortaya atamazsınız, gözleriyle görmüş dört şahit getirmelisiniz” dedi.

Son olarak biraz uyanık olmanın ve eleştirel yaklaşmanın bu ve benzeri durumlarda manipüle edilmenin önüne geçtiğini, sunulan konu veya malzeme her ne ise dikkatin kandırılmanın önüne geçmesine katkıda bulunduğunu ifade ederek sözlerine nihayetlendirdi.

Konferans soru cevap faslı ile sona erdi.