Beklersin… / Köşe Yazısı - Salih ESKİTAŞ

27.02.2016 10:59:59
Salih ESKİTAŞ

Salih ESKİTAŞ

  Beklersin…

 

Zaman, birçok yanını eskitir hayatın,  aklaştırır şakaklarını…

Büzer, kırıştırır…

Eskitir ve unutturur.

 

Yeni iş eski işi, yeni ortam eski ortamı, yeni dostlar eski dostları… Sonra, hayatın değişen yanlarını yakalamak adına yeni düşünceler eski düşünceleri…

 

Bazen baharda kışı yaşatır. Hayatın bir yanları kırık yanlarını çoğaltmayı amaç edinir.

Mıknatıs özelliği gösterir, çeker farkına vardırmadan. Eskiyen yanlarımız gibi.

 

Bazen, bir yanına tutunduğun hayatın elinde kalan yanları, eskiyen yanlarına tuz vursa da, büzse de doğrultmaya çalıştığın yanlarını, ihyayı hedef edindiğin yanlarını, biriken kırıklıklarına tercüman görünse de, bir tebessümü dünyaların kıymetine bindirse de, hayat belki de bundan ibarettir.

 

Bir şeyler ise hiç değişmez.

Zaman aktıkça, dünya değiştikçe adeta yenilenir, tazelenir.

Verdiği etki, yaptığı tesir artar.

Her hatıra,  her zulüm, her ihanet, her aşk, sonra her ateş hatta her soluk alıp verme yaşanan şeyin etkisini arttırır, içteki yangını körükler. Adeta her seferinde kıyametini koparır insanın. Bu yüzdendir ateş düştüğü yeri yakar demiş büyüklerimiz.

 

Ne zaman ki emanete sahip çıkma lafı dilimin ucuna gelse yâda vefalı olma nedir diye sorulsa, eskimeye yüz tutmuş bir yanlarım, kabuk bağlamış yaralarım, varsa hala, yeniden alevlenir ve demirin alevle imtihanı gibi bende de bilenir, yenilenir, canlanır acıların en katmerlisi.

 

Bazen usulca beklersin bir köşesinde hayatın bir vefalı davranış adına.

Her davranışın kıyamete, her bakışın sur’a, her sözün ateş çukuru etkisi yaratması pahasına…

Beklersin.

 

Beklersin, yılların eskitemediği acılarını paylaşacak bir ins u cin.

Seninle bir damla gözyaşı dökecek ya da döktüğün bir damla gözyaşına yarenlik edecek, vefa adına… Dostluk adına…

 

Beklersin, boğazın her düğümlendiğinde varlığı ile sana güven verecek, her daim kanatlarını sana açacak, hesapsız, kalp gözü ile sana dostluk edecek birini.

 

Kirli rüyalara dalmadan, yalınkat cümlelere tevessül etmeden, gözyaşlarından yağmur devşirmeden, sana yol arkadaşlığı yapacak.

 

Eraeytelleziyi okurken yanı başında duran, Fezâlikellezî yedu’ul yetîm’de bakışlarını göğe çeviren, göğe çeviren ve avuçlarında kayan yıldızları yâd eden bir bakışla beklersin.

Azrail’i, İsrafil’i bekler gibi beklersin.

Ruhun bedeni terk etme anı gibi beklersin.

Gurbetin kahrını çeker gibi beklersin.

En çok yanı başında olan, belki bir nefes kadar yakın olanların uzaklığından, ölü bakışlarından beklersin.

Bir iftiranın pak olanı kirletme anındaki ruh hali ile beklersin.

Bir kurşunun alıp götürdüklerine aldırmadan beklersin.

Esiri olmadan geçici olanın…

Aldırış etmeden izbe karanlıkların çakallarına.

Fanon’un sorularını kalbine nakşetmeden,

nakşetmeden bir fidenin ıslanmayan köklerine,

boş bakışların esiri olmadan beklersin.

 

Bakışlarını Yunus’a,

kalbini Eyyub’a,

asaletini İbrahim’e teslim ederek beklersin.

Beklersin,

Beklemenin büyüklüğünü bilerek.

Bu yazı toplam 11301 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.