İSLAM’DA KARDEŞLİK

 İSLAM’DA KARDEŞLİK

Bilal KARAKURT*

``Ey Allah`ın kulları kardeş olun `` İbaresini kullanan bizim sevgili peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.v)`dir. Acaba Allah Rasûlü niçin böyle bir söz söylemeye gerek duymuş olabilir? Çünkü o, yakın zamanda Müslümanların fitneye kapılıp birbirlerine küseceklerini, birbirinin kanını akıtacaklarını aralarında ayrılık çıkacağını görüyordu. İşte bu yüzden bin dört yüz yıl evvel bunu söylemiştir.

Peki, biz Allah Resulünün ne kadar iyi anladık veya ne kadar iyi yaşadık? Biz, gerçekten kardeş olduk mu?

Maalesef olamadık!

Rasulallah`ın sözünü çok çabuk unuttuk. Eğer kardeş olmayı başarabilmiş olabilseydik, bugün beş milyonluk İsrail iki milyarlık Müslümanlara kafa tutamazdı.

Kardeşçe yaşayabilseydik fitnelere kapılıp birbirimizi vurmazdık

``Ey Allah'ın kulları kardeş olun`` ilkesini yaşasaydık, bugün dünyanın dört bir tarafında ezilen Müslümanlar olmazdı.

PEKİ, NASIL BİR KARDEŞLİK?

Şunu unutmayalım ki kardeşlik fedakârlık gerektirir. Yani Müslüman'ın yeri geldiği zaman kardeşi için malını, mülkünü, parasını, feda etmeyi bilecektir. Eğer bir yerde Müslüman kardeşi zulme uğruyorsa ve buna rağmen, Müslüman evine kapanıp çayını yudumluyorsa bu kardeşliğe aykırıdır ve İslam'da yeri yoktur. Şöyle dürüstçe bir vicdan muhasebesi yapalım;

Filistin’de, Mısırda, Suriye’de, Afganistan’da, Irakta, Afrika'da Müslümanların zulme uğradığı bir gerçektir.

Durum böyle iken, hangimizin gece uykuları kaçıyor? Sıcak yatağımıza yattığımı zaman hangimizin aklına soğuktan üşüyen kardeşlerimiz geliyor?

Eğer bunlar olmuyorsa, demek ki biz gerçek kardeş değiliz. Şunu da unutmayalım ki bir Müslüman da bu ve buna benzer sorular oluşmuyorsa, Müslümanların ilerlemesi zor olacaktır.

Kardeşlerim! Bu durum böyle devam edemez. İmkân zalimlerin eline geçince ne olduğunu görüyoruz.  Bizi o imkânı onların elinden almamız lazım. Bizlerin dünyayı İslam'ın ahlakıyla ahlaklandırmamız lazım. Bu iş ayrılıkla, gayrlılıkla olmaz. ``Ben`` merkezli bir düşünceyle de olmaz. Bizim birlik olmamız lazım.

Biz Müslümanların görevlerinden biri Allah’ın kanunlarını yeryüzüne hâkim kılmaktır. Bizler bu amaca ulaşmak için çok çalışmalıyız. Bunu birlik ve beraberlik içinde yaparsak bizim için daha kolay ve daha hayırlı olur.

Bütün Müslümanların``Ümmet`` kavramı etrafında toplanması gerek. Çok çok vahim bir durumla karşı karşıyayız. Günümüz-de Müslümanlar tebliğlerini yapacakları zaman dahi; mezhebime gel, tarikatıma gel diyorlar. Bunlar batının fitneleridir. Biz dinimize gel, İslam’a gel demeliyiz.

Bazı Müslümanlara kardeşlerimiz için bir şeyler yapalım denildiği zaman, birleşmiş milletler ne diye duruyor onlar yardım etsinler, diyorlar. Bizde onlara bir ayetle karşılık veriyoruz `` Onlar yalnızca birbirlerinin dostudurlar`` evet onlar sadece hükümlerini istemeyenler çoktur. İşte bunlar her fırsatta Müslümanların arasına fitne ve fesat katmaya çalışmışlardır.

Bu fitne yeri geldiği zaman mezhepçilik yeri geldiği zamanda ırkçılık üzere görülmüştür. Maalesef yakın tarihte Müslümanlar ve günümüzde de görüldüğü gibi bazı Müslümanlar bu fitnelere kapıldılar.

Netice de ümmetin bu vahim durumu ortaya çıkmıştır. Bu da gösteriyor ki kardeş olmadan, tek olmadan bu dinin ayakta kalması zor olacaktır.

* Turgut Özal İmam Hatip Ortaokulu, 8. sınıf