BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ
Masallara seçilen bu girizgah cümlelerin ne önem arz ettiğini hiç anlayamamıştım, bıçak kesiği gibi soğuk bir şubat gecesinden önce. Her şey sıradandı. Sabahı öyle karşılayacağımızı bilemedik hiçbirimiz. Kıyametin provası gibiydi. Ne eve girebiliyorduk ne de o buz gibi havada dışarda durabiliyorduk. Her şey Allah’ındı ama her şey ve biz olabildiğince aciz. Kul’duk işte. Öyle tam istenilen gibi. Şu ayetlerde anlatılan gemidekilerdeki kullar gibi. Karaya varınca değişen ama geminin içinde tüm benlikleriyle Allah’a teslim olanlar gibi.
Şimdi karadayım. Üç ayı geçti. Sarsıntılar ara ara yoklasa da alıştık galiba. İlk günkü gibi olağanüstü karşılamıyoruz. Ama yine de korkuyoruz. Ne zor şey, başına ne geleceğini bilmeden yaşamak, belirsizlik.
Artık dostlar yıllarca gidip geldiğimiz mekânlarda değil, mekânlar dahi yerinde değil.
İçimizdeki boşluk şehirlerin merkezlerine yansımış gibi her yer ıssız ve karanlık. Enkaz, harabe, yıkık, dökük, virane. İçimiz gibi evet şehirlerde artık bizden biri.
Şehirlerimiz de biz de naz makamındayız. Yüreğimizin tam ortasına gelip çöken bir yara bir kırgınlık var ama bir yerlerden başlamamız gerektiğini de biliyoruz. Hayatın doğasında mücadele etmek var mücadeleyi bırakırsan her şey anlamsızlaşır ve inan anlamsızlık depremden daha çok zarar verir sana.
Ne yapmalıyım dersen bana bunun cevabını bende bulamadım hala. Ama zilzal suresini okudum zerrece iyiliğin ve zerrece kötülüğün hesabının yapıldığını öğrendim. Allah’ın depremden bahsedip zerrelerle bitirmesi sureyi küçük de olsa adım atmam gerektiğini öğretti bana. Belki bir tebessüm, bir selam, bir iyilik kurtaracak Allah’ın merhametini sağanak sağanak yağdıracak üzerimize yaşayarak göreceğiz artık. Bilirkişi (s.a.v)’nin de söylediği gibi elimizdeki son fidanı toprağa dikerek umutla sulayarak ve dua edip bekleyerek yeşerteceğiz yeniden düşleri. Bizim diktiğimiz fidanlar biz görmesek de neslimizi gölgeleyen kocaman gövdeli ağaçlar olacak belki de.
O ağaçların altında kelime israfı yapılmadan, iyelik eklerinin savrulmadığı masallar anlatılacak, varlık ile yokluk arasındaki denge yeniden kurulacak bu yaşadığımız tufandan sonra rahmetle anılacak deprem şehitleri ve daha iyi anlaşılacak “bir varmış bir yokmuş” aslında bu dünya hayatının özeti. vesselam.