KUDÜS GEZİSİ / Köşe Yazısı - Mehmet EKEN

29.07.2022 22:55:45
Mehmet EKEN

Mehmet EKEN

KUDÜS GEZİSİ


Kudüs ziyareti benim için hayatın akışına karşı duruşumu göstermekti. Yaşananlara karşı Müslüman basiretini ve gelecek planlarınızı göstermek ve tarafınızı belli etmek demektir. Filistin haritasına baktığınızda her gün küçülen bir Filistin devleti ve her gün büyüyen bir İsrail devleti görmektesiniz. Gereken tedbirler alınmadığında her gün bizim olan mekanlar işgal edilecek her gün Müslümanlar daha fazla zarar görecek ve her gün inancınız Filistin haritası gibi biraz daha eksilecektir. Unutmayın ki İslam medeniyetinin en önemli simgelerinden başka biri olan ve Avrupa medeniyetinin yükselmesini sağlayan Endülüs Medeniyetinin yaşandığı topraklara gittiğinizde zamanının en büyük mescidlerinden biri olan Kurtuba Mescidinde namaz kılamaz, dua edemezsiniz. Oralarda ancak ayinler yapılır. Siz de ancak benim yaptığım gibi ücret ödeyerek müze niyetine girersiniz. Müze niyetine Mescidinize giriyorsanız, namazı ancak yol kenarlarında kılıyorsanız sizin Müslümanlığınız müzelik değil de nedir?
Kudüs’e gittiğinizde hava alanına girişten itibaren İsraillilerin gösterdikleri zorluklar bir daha bu topraklara değil gelmek Filistin’i ve Kudüs’ü aklımızdan geçirmemizi bile istemiyorlardır. Aslında çıkarılan zorluklar bizi talip olduğumuz şeyin tahmin ettiğimizden daha kıymetli olduğunu gösteriyor. Aynı sıkıntılar her yerde ve Mescidi Aksa’ya girişte de yaşanmaktadır. Filistinli Müslümanlar ve dünya Müslümanları Kudüse ve Mescidi Aksaya bu kadar zahmetli girerken veya giremezken bizler inançlı bireyler olarak cennete çok kolay gireceğimizi düşünüyoruz. El-Halil Mescidine onların turnikelerinden ancak geçerek giriyorsak ve bu bizi hiçte rahatsız etmiyorsa Sırat köprüsünden nasıl geçeriz. Sırat köprüsünün sahibi Mescidlerine konulan turnikelerin hesabını bize sormayacak mı?
Mescidi Aksa’ya doğru yol alırken onun o manevi havası bile beni manyetik alan gibi sarmakta heyecan arttıkça çevremizdeki başka hiçbir şeyi görmüyordum. Mescid-i Aksa görünmeye başladığında Hz Ömer’in sünneti olan tekbirlerle(Allah’u Ekber,…) karşıladık o tekbirleri daha önceden de söylemiştim ama daha önce beni bu kadar çok hüzünlendirmemişti. Mescid-i Aksa kutsal olanın somutlaştırılmasıdır. Allah ve Peygamberi namaza,oruca,zekata,cihada,helale,adalete.. nasıl önem verdiği için bizde önem veriyorsak Allah ve peygamberi Kudüs’e önem verdiği için bizde önem vermeliyiz. Onu sevdikleri için bizde seviyoruz. Ona değer verdikleri için bizde değer veriyoruz. Bugün Kudüs’e dair işgalci emeller aslında kutsalımıza ve kutsallarımıza uzanan elleri somutlaşmış örneğidir.
Mescid-i Aksa sadece bir namaz kılma yeri değil, yaşam merkezidir. Birçok Filistinli Müslüman günün bir kısmını orada geçirmeye ve oraya sahip çıkmaya çalışırlar. Mescid-i Aksanın kapsadığı alan 144.000 metrekare olup bu alanın içinde eğitim mekanları, kütüphane,okul,İslam müzesi,çay içme yerleri bulunmakta, nikahlar burada kıyılmakta, cenaze namazları burada kılınmaktadır. İslam Müzesinde çok çeşitli ve zengin tarihi eserlerle birlikte İhyau Ulumiddin’in aslıda bulunmaktadır.
Mescid-i Aksa’nın bölümlerinden biri Kadim Mescididir. Bu mescidin içinde bir kuyu var burada zamanında yağ depolanmıştır. Peygamber Efendimiz Hz Meymune annemize Mescidi aksaya gidip namaz kılmalarını söylüyor diyorlar ki peki gidemesek ve namaz kılamasak ne yapalım. Kandillerinde yakılmak üzere yağ gönderin demiş. İşte zamanında gönderilen yağlar bu kuyuda depolanmıştır. Bu peygamber efendimizin Mescid-i Aksa’ya herkesin kendi gücü nispetinde sahip çıkması gerektiğinin ifadesidir.

Haçlı seferleri ile Kudüs işgal edilmişken Bağdatlı bir usta bir minber yapar derler ki bu minberi neden yapıyorsun. Mescidi Aksa için yaptığını söyler Benim görevim minberi yapmak birleri de orayı işgalden kurtarıp bu minberi oraya koyacaktır. Selahattin Eyyub i Kudüs’ü işgalden kurtardığında bu minberler Kudüs’e getirilmiştir. Herkes kendine düşen görevi yaparsa yine Mescid-i Aksa kurtulacaktır. Bağdatlı ustanın minberlerinden biride El Halil Mescidindedir.

Denis Duhan isimli bir Yahudi 1969 yılında Mescid-i Aksa’ya Önce Müslümanlar gibi içeri girip çıkıyor, namaz kılıyor. Müslümanların güvenini kazandıkça küçük küçük şişelerle yakıt getiriyor. Mescidin içinde belli yerlere saklıyor. Bir süre sonra Selahhittin Minberini yakıyor. Şamlı usta minberi hangi duygularla yapıyorsa başkaları da durmadan zarar vermeye çalışmaktadır. İyi ve kötü mücadelesi bitmeyecek önemli olan sizin bu mücadeledeki payınızdır.
El Halil Mescidinin büyük bir kısmı Yahudilerin işgali altındadır. Öğle namazını kılmak için içeride bekliyordum. Bu sırada ezan vakti olduğu için müezzin içeride Yahudiler tarafından oluşturulmuş iğreti ve uyduruk bir kapıyı çaldı. Ne yazık ki minare Yahudilerin işgal ettiği bölgedeydi. Yani ezan onların kapıyı açmasına ve insafına kalmıştı. Bizim mabetlerimizi işgal ettikleri gibi dinimizi de kontrol etmeye çalışıyorlar.

Filistin’de gittiğimiz yerlerden biride Eriha şehri idi. Ürdün Nehri yanında yer alan “Eriha” şehrinin girişinde büyük bir anahtar sembolü vardır. Şimdilik temsil olmaktan öte geçemese de, “We Will Return” yani "Biz Döneceğiz" yazısı bütün heybetiyle dosta güven, düşmana korku salar. Sadece Filistinliler değil, oraya giden herkesin içi titrer bu ‘dönüş’ ümidi için. İnşallah bize ait olan ve bize emanet olan bu topraklara işgalden kurtarılmış olarak gideriz. Ve Müslümanların hak ve hakikat Miracı başlar.
 

Bu yazı toplam 1380 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.