Bir Eğitim İlkesi Olarak Hicret / Köşe Yazısı - Bilal AKGÜL

5.04.2017 05:44:21
Bilal AKGÜL

Bilal AKGÜL

 Bir Eğitim İlkesi Olarak Hicret

“İnanç ve hayat tarzıyla hicretlerinin tehlikeye girdiği, zorla, zorbalıkla ayrılıkları yok edilmeye ve tekrar şirke, şirkin belirlediği hayat tarzına dönmeye çağrıldıkları ve zorluklar tahammül güçlerinin aşma noktasına yaklaştığı zaman [Mü’minler topluluğu] hicretin bir başka aşamasını da gerçekleştirip, Medine’ye göç ettiler. Bunlar da gösteriyordu ki, inanç ve hayat tarzında hicret etmeden fiziksel hicret olmaz. Fiziksel hicret ilk iki hicretin yeterli olmayıp, ’pislik’liklerden kurtulanamadığı durumda devreye girmesi gereken bir aşamayı temsil etmektedir.” (C.Vatandaş, Hz.Muhammed’in Hayatı ve İslam Daveti, 2. Cilt, sh 26)

Kişinin ruhunda gerçekleştiremediği, yaşantısında uygulayamadığı, işinin bir parçası haline gelemeyen bir inanç için hicretin vaktinin gelmediği söylenebilir. Hicret, bir özeleştiridir, her tıkanmada başvurulan… Bu boyutuyla hicretin gidilen istikamet için bir sigorta özelliği gösterdiği söylenebilir. Gidilen yolun vurulduğu terazi ya da mihenk taşı...

Hicreti inkılap yapan mekânsal inkılaptan önce ruhta yapılan inkılaptır. Kalbi tüm putlardan, hırstan, çekememezlikten, Allah’a kulluğun önündeki tüm barikatlardan temizlemektir. Dünyanın envai çeşit kuşatma çabalarından kendini azad edebilmektir. Ruhun enginliğinin önündeki zihinsel yaralara merhem olup, hakikat güneşine tabii olabilmektir hicret. İnanç, bilgi, eylem sacayaklarını yerli yerine koyabilmektir. Bu minvalde âdemoğlu her daim bir muhacir konumundadır.

“Esasen, coğrafi göç biçiminde gerçekleşen hicret, bir yeniden yapılanmadan, olumsuz şartların hâkim olduğu ortamdan sıyrılıp güç toplama sürecine geçişten başka bir şey değildir.” (C.Vatandaş, Hz.Muhammed’in Hayatı ve İslam Daveti, 2. Cilt, sh 26)

İçte gerçekleşen hicret dışarının olumsuzluklarına karşı her daim teyakkuz halinde olmayı, toplumun her ferdine davanın şiarlarını ulaştırmayı gerektirir. Hicret, her daim bir dinamizmi doğurur ki dünyanın en ücra köşesindeki ferde dahi ulaşmayı şiar edinir. Görev addeder.

Hicret edip mekân ayrılığını gerçekleştirmemek, inanç ve hayat tarzıyla ayrılığı gerçekleştirmemiş olmak veya gerçekleştirilen ayrılığın iptaline razı olmak anlamlarına gelir. Bu nedenle Müslümanlar Resulullah’ın ‘Hicret edin’ talimatına tereddüt etmeden uydular; hatta çocuklarını, eşlerini ve mal varlıklarını Mekke’de bırakarak hicret ettiler. Böylesi bir durumda bireysel tercihlerde bulunmak ve hicret etmemeye açık kapı bırakmak hicretin amacıyla; imanla çelişirdi.” (C.Vatandaş, Hz.Muhammed’in Hayatı ve İslam Daveti, 2. Cilt, sh 26)

Peygamber (as)’ın emri hicretin zorunluluğunu gerektirir. Davetin tıkanma noktasına geldiği, zulüm ve işkencenin ruhlar üzerinde olmazsa bile bedenler üzerinde etkisini iyice hissettirdiği dönemlerde bir yeniden silkiniş, bir yeniden doğuş arayışıdır hicret. Çalışarak sabretmenin ya da çalışarak hayatın dokunulabilecek her ayrıntısına dokunabilme çabasının bir eseridir hicret. Ruhun her daim bir muhacir olduğu bir davada mekânsal hicret adeta bir B planıdır tıkanmaya karşı yapılan.

Karabasanların işgaline uğrayan yolu açma telaşisidir, Nebi’nin emri olan. Geride kalan, mekânsal hicreti aksatmakla kalmaz, Nebi’nin talimatını da ihmal etmiş olur ki Allah muhafaza…

Günümüz eğitim müfredatlarında ‘Hicret felsefesi’nin dönemlik de olsa ders olarak verilmesini elzem addediyoruz. Öyle ki rahmetli Şeriati’nin vurguladığı üzere hicret bir inkılap misyonu kazanabilsin. Medeniyet kurma ile hicret arasındaki sarsılmaz bağı içselleştirebilsin. Ruhun-nefsin-bedenin hicretinin arınma ve ıslahta sahip olduğu hayati etkiyi fehmedebilsin.

Dinin temel amacının eğitimin temel amacı haline gelmesi, gerek bireysel karakter gelişimi gerekse toplumsal rüşdün kamilleşmesi adına tarihimizde dönüştürücü gücü yüksek olan süreçlerin eğitimde hakim atmosfer olmasını gerektirmektedir. İşte Peygamber Efendimiz ve ashabının hicretini bu minvalde eğitim sisteminin asli bir parçası haline getirilmesini elzem görüyoruz.

Rabbim, her daim hicret bilinci ile istikamet üzere sebatı nasip etsin.

Bu yazı toplam 1517 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.