Öncü Şahsiyetlerden Örnek Davranışlar / Köşe Yazısı - Osman DAĞ

Osman DAĞ
Öncü Şahsiyetlerden Örnek Davranışlar
Öyle kişiler var ki insanlar onlara bakarak kendilerini düzeltirler. Resulullah’ın: “Ashabım gökteki yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız yolunuzu bulursunuz” sözündeki kişiler elbetteki yaşamıyor. Ancak Resulullah ve arkadaşlarının ilmini alan ve onların davasını yüklenen kişiler günümüzde de vardır. Rabbim sayılarını artırsın. Bu yazımızda örnek şahsiyetlerden bazılarının örnek davranışlarını vermeye çalışacağım.
Büyük âlimlerimizin ve liderlerimizin kendilerine ilk örnek aldıkları annesi veya babasıdır. Aliya da bunlardan birisidir. Öyle bir davranış ki Aliya’yı Aliya yaptı. Ne mi?
“Annesi Hiba Hanım Sabah namazı hususunda çok hassastır. Namazını kaçırmamaya dikkat eder oğlunu da sabah namazlarına uyandırırdı.12-14 yaşlarındaki Aliya’nın sabah namazına uyanma noktasında hassasiyeti de böyle başladı. Mahalle camisi olan Hadzjiska Camisi’nde sabah namazlarını kılardı. Aliya sabah namazının ikinci rekâtında imamın daima okuduğu Rahman Suresi ile adeta büyülenirdi. Huzurluydu... Özellikle bahar sabahları eve hep mutlu dönerdi. Bu mutluluğa vesile olan ise annesiydi. Kendi ifadesi ile annesine aşıktı. “Benim ailemden aldığım İslâmi terbiye kişiliğimin oluşmasında önemliydi’.
Güne ve hayata Müslümanca başlamanın örneği bu olsa gerek. Hayata namazla başlamak, hayatı namazla şekillendirmek; hayata Müslümanca bakmayı da sağlamıştır.
Hayatının bundan sonrasını İslam temeli üzerine inşa etmiş, sonrasında da bir milleti yok oluşun eşiğinden kurtarmıştır. Aliya örneği bize eğitime çok küçük yaşta başlamanın bizler için olmazsa olmazı olduğunu göstermektedir.
****
Mehmet Akif milli mücadelenin sembol isimlerinden biridir. Hayatı ve mücadelesi bizler için güzel bir örnektir. D. Mehmet Doğan istiklal şairi için şunu söyler: “ İstiklal marşı büyük bir zaferden sonra yazılmadığı için milli mücadelenin sonrasına büyük etki uyandırıyor. İstiklal marşıyla ve diğer şiirleriyle kendisi bizzat cephe gerisine gidiyor bu mücadeleyi ayakta tutuyordu. Milli mücadelenin kazanılmasında hiç şüphe yok ki bu metinlerin de rolü vardır. Yani insanlar mücadele ederken bir fikir planı olmalı heyecan arka planı olması lazım. Onu da Mehmet Akif sağlıyor. Milli mücadele boyunca kendisine verilen vazifesini yapıyor’.
Kazım Karabekir gibi bir askerin milli mücadeledeki rolü azımsanmayacak derecededir. Mehmet Âkif’in kaleminin etkisi Kazım Karabekir‘in silahından aşağı değildir. Kazım Karabekir cephede silahı ile nasıl savaştı ise Mehmet Akif de kalemi ile savaşmıştır. Kalemin gücü mavzerden aşağı değildir. Mavzer düşmanı zayıflatır, kalem ise bizi güçlendirir. ‘Safahat’ yorgun düşmüş zihinlere cansuyu olur. Günümüzde dahi bu gücünü korumaktadır. Mehmet Akif insanın yurdunu niçin ve nasıl müdafaa edeceğini şiirleriyle ve hayatı ile en güzel şekilde ifade eder. Mücadelesi ve davası bir ömre sığmayanlardandır Mehmet Akif.
****
Ashabın her biri birer kahramandır. Hangisine baksan diğerinden kahraman. Ebuzer; Efendimizin dostu, zor zamanların adamı, halis imanı; bu özelliği ona etrafındakilerin yaptığı yanlışları düzeltme bilinci vermiştir.
Tebük Seferi sırasında kimlerin geride kaldığı konuşulur. “Efendimiz: Bırakın onları eğer onlarda hayır varsa Allah arkamızdan onları yetiştirir. Hayır yoksa Allah’ın haklarındaki hükmünü göreceğiz” diye cevap verir.
Bir ara Ebuzer de yok dediler. Resul-i Ekrem aynı şekilde “Onda hayır varsa Allah Onu bize yetiştirir” buyurduğu Ebuzer gerçekten gerilerde idi. Çölde devesi yorulmuştur bu sebeple devesinden inip hem onu yedirmek hem de yürümek mecburiyetinde kalmıştır. Sahabe: Ya Resulallah bir gelen var dediler Resulullah’ın ağzından ‘keşke bu Ebuzer olsa’ sözleri döküldü. Gelen gerçekten Ebuzer’di. Kan ter içinde idi. Ebuzer bir yerde su bulmuştu, kendisi içmek yerine dostuna götürmeyi tercih etmişti. Mücahitlere ulaşınca susuzluk ve yorgunluktan düşüverdi.
‘Ey Ebuzer yanında suyun var ama sen susuzsun öyle mi? diye sordu Hazreti Muhammed(s a v) Ebuzer: Düşündüm ki böyle bir çölde ve böyle bir güneşte siz… Karşılığını verdi. Resulullah: “Allah Ebuzer’i bağışlasın o yalnız yürür yalnız ölür ve yalnız dirilir” buyurdu.
Kendisinin susuzluktan neredeyse öleceği zamanda biraz su olsa da dostuna götürmeyi peygambere bağlılığın en güzel örneklerinden biridir. Günümüzde peygamberler yaşamamaktadır ama peygamberlerin yolunda gidenlerin davranışları peygamberlere bağlılığın nasıl olacağının ifadesidir. Lidere bağlılık dağınıklığı önler ve ümmeti güçlü kılar.
****
“Haydi öyleyse hep hayırlara koşun yarışın” Bakara 148 ayetini kendilerine rehber kılan Hazreti Ömer ve Hazreti Ebubekir hayırda yarışın en güzel numuneleridir. Hazreti Ömer dostu Ebubekir’in infakta kendisini defaatle geçtiğini görünce bu sefer kendisini geçmeye çalışır.
Hz. Peygamber (s.a.s), Müslümanların savaşa hazırlanması için onları gayretlendiriyor, durumu müsait olanların orduya yiyecek ve binek yardımında bulunmasını istiyordu. Bunun üzerine hali vakti yerinde olan Müslümanlar, karşılığını Allah’tan bekleyerek mallarından getirmeye başlıyor Bu hususta tatlı bir yarış oluyordu.
Hz.Ömer (r.a), bunu şöyle anlatıyor:
Ebubekir (r.a), beni daha önce geçmiş ben de onu bugün geçerim” diye içimden geçirerek bağışlayacağım malımı getirip teslim ettim. Hz. Peygamber (s.a.s),
- Ey Ömer! Ev halkına ne bıraktın?
- Sana getirdiğimin yarısını!
Sonra Ebubekir (r.a) de gelip bağışını yaptı. Sanki onu herkesten gizler gibiydi. Resulullah’a (s.a.s) usulca verdi. Getirdiği 4.000 dirhem gümüştü. Hz. Peygamber (s.a.s), ona da sordu:
- Ey Ebubekir! Sen ev halkına ne bıraktın?
- Onlara Allah (c.c) ve Resulünü bıraktım.
Hz.Ömer (r.a) ağlayarak:
- Anam, babam sana feda olsun ey Ebubekir! Hayır, yolunda hiçbir yarış yapmadık ki, sen beni geçmiş olmayasın. Artık anladım ki, hiçbir şeyde seni geçemeyeceğim!
İnfaktaki yarışları örneği günümüz dünyası için bir ilaçtır. Çünkü dünyaya çok bağlı olanların istikamete olan bağının çözüldüğüne şahit oluyoruz. Dünyanın insan için amaç değil araç olması gerektiğini çoğu zaman unutuyoruz. Oysa Allah(c c) minneti kabul etmez. Kendisi için verene fazlasıyla verir. Bu örnek zor zamanlarda nasıl davranmamız gerektiğini de gösterir.
****
Seyyid Kutub’un kararlılığı örnek alınacak bir davranış. Söylediği sözlerin arkasında duran ve bunu adeta hayatı ile onaylayan müstesna bir şahsiyet.
İnsanların fikirlerinin gücü davasına bağlılığı ile orantılıdır. Zamanın Firavunundan özür dilemesi istenilir hayatının af edilmesi karşılığında. O ise yanaşmaz bile. Hamza Türkmen Seyyid Kutup için şunları söyler. “Kutub, yazılarında ümmeti avuntu ve kuruntulardan uyandırıp çağın karanlığına karşı tevhidi bilinçle yeniden inşa etmenin temel taşlarını gösterirken, statükonun bozulmasına karşı olan zalimlerin tehditlerine ve geleneksel ulemanın karalamalarına aldırmamış, sözünü eğmemiş, kelimeleri gizlememiş, düşüncelerinin yaşaması için kendini feda edip şehadeti seçmiş müstesna bir şahsiyettir. O'nun İslami hareketler ve İslami bilinçlenme süreci üzerine etkisi, düşüncelerinin gücü yanında, ölümü pahasına da olsa inandıklarını tebliğ etmekten vazgeçmemesindeki imrendirici örneklikle de beslenmektedir.”
****
Fuat Sezgin bir insanın nasıl çalışması gerektiğinin cevabıdır. Üniversitede okurken hocası oryantalist Helmut Ritter: - Fuat günde kaç saat çalışıyorsun? Şeklindeki sorusuna –on iki saat deyince, hocası –eğer âlim olmak istiyorsan biraz daha çalışmalısın der. Fuat Sezgin, ömrünün sonuna kadar bu çalışma şeklinden vazgeçmemiştir.
****
Günümüz insanının hastalıklarına çare olacak türdendir bu örnekler. Bizim istikametten şaşmamamız için kilometre taşları olmuşlardır. Bizi ne kurtarabilir? Ebu Zerr’in sadakati, bağlılığı, Aliya’nın güne Müslümanca başlaması, Seyyid Kutub’un davasına bağlılığı, Akif gibi bir hayatta, Fuat Sezgin gibi çalışma kurtarır. Her çağda yıldızlar olacaktır. Bize düşen bu yıldızlara tabi olmak...
Selam ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
- ETRAFI BEREKETLİ KILINAN BELDE: KUDÜS 29 Ekim 2024 Salı 11:04
- SESSİZ ÇALIŞAN KAHRAMANLAR24 Haziran 2024 Pazartesi 21:37
- BIRAK BÖCEKLER DE UÇSUN SİNEKLER DE2 Eylül 2022 Cuma 00:23
- TARİHTEKİ İLK HAYVAN HAKLARI BEYANNAMESİ10 Şubat 2022 Perşembe 00:31
- BİLİM NASIL ÜRETİLMEZ?29 Ekim 2020 Perşembe 19:11
- OKULUN GAYESİ VE “KÖLELİKTEN KURTULUŞ” KİTABI ÜZERİNE10 Eylül 2020 Perşembe 15:44
- EĞİTİMİN İDEALİ20 Mayıs 2020 Çarşamba 00:00
- Eğitim Öğretim İklimi20 Mayıs 2020 Çarşamba 00:00
- Eğitim mi Öğretim mi?20 Mayıs 2020 Çarşamba 00:00
- Mutluluk Arayışı20 Mayıs 2020 Çarşamba 00:00
- Mehmet ÖZELPOST TRUTH (GERÇEKLİK SONRASI) ÇAĞDA FİLİSTİN SORUNUNU KONUŞMAK
- Bilge ÇAĞLANMODERN EĞİTİMLE DEĞİŞEN DİNDARLIK
- Veli KARATAŞ “AKLA VEDA” AKL-I SELİME DAVET
- Mehmet ALTUNÜLKEMİZDEKİ EĞİTİMİN DÜNÜ BUGÜNÜ VE YARINI
- Ali KARAKAŞFUAT SEZGİN VE HADİS KİTABETİNE DAİR İDDİALARI
- Kemal SAYARKemal Sayar İyiliğin kanatları
- Musa ARMAĞAN MEVDUDİ'NİN İSLAMIN GELECEĞİ VE ÖĞRENCİLER KİTABI ÖZETİ
İMSAK | GÜNEŞ | ÖĞLE | İKİNDİ | AKŞAM | YATSI |
04:22 | 05:44 | 11:45 | 14:58 | 17:34 | 18:49 |