ETRAFI BEREKETLİ KILINAN BELDE: KUDÜS / Köşe Yazısı - Osman DAĞ

29.10.2024 11:04:16
Osman DAĞ

Osman DAĞ

Kudüs ve çevresi tarih boyuca birçok peygambere ev sahipliği yapmıştır. Bu yönüyle tevhidin dünyaya yayıldığı belde olarak da tanımlanabilir. Kur’an’da Kudüs, “Etrafı bereketli kılınan” belde olarak tarif edilir: “O’nu (İbrahim’i) ve Lut’u kurtarıp herkes için bereketli kıldığımız yere ulaştırdık.” (Enbiya 71) Bundan dolayı bu tanım dikkatimizi doğal olarak Kudüs’ün etrafına, doğasına, toprağına çekmeyi gerektirir. Bu yazımızda Kudüs’ü ve  doğasını işlemeye çalışacağım. 

 
Kudüs’ün çevresi, işgal edilmiş Filistin toprakları, Ürdün, Suriye ve Lübnan’ın bulunduğu bölge olarak bilinir. Tefsirlerde bölgenin bereketli oluşu; bu yöreye bir çok peygamberin gönderilmesinin yanında akarsularının bol, bereketli topraklara sahip olması, zirai imkanlarının elverişli olması şeklinde açıklanmıştır. Bu bölgeye gönderilen peygamberler: Hz İbrahim, Hz Musa, Hz Lut, Hz İsa gibi bir çok peygamber aracılığı ile tevhid inancı buradan dünyaya yayılmıştır. 
 
“Ve o hırpalanıp ezilmekte olan kavmi de yeryüzünün, bereketle donattığımız doğusuna ve batısına mirasçı yaptık.” A’raf 137, “İncir’e, zeytine, Sina Dağı’na ve şu emin beldeye (Mekke’ye) yemin olsun.” (Tin1-3)  Bir görüşe göre incir ve zeytin, mecaz olarak bu ağaçların çokça bulunduğu toprakları, yani Akdeniz’in doğusunda bulunan Filistin ve Suriye’yi temsil etmektedir. Sina Dağı için kullanılan “sinin” Habeşçe veya Nabatça olduğu ve “verimli, bereketli, bol ağaçlı” veya “mübarek” anlamına geldiği belirtilir. (Kur’an Yolu Tefsiri)
 
Kudüs bölgesi kuzeyinde, Taberiye Gölü’nden, Necef’e kadar olan bölgede kuzey güney doğrultusunda uzanan sıradağlar ve bu sıradağlar arasında da dünyanın en büyük fay hatalarından biri olan Doğu Afrika Fayı yer almaktadır. Bu fay hattı boyunca da verimli tektonik kökenli ovalar bulunmaktadır. Bu sahada aynı zamanda yine fayın doğrultusuyla aynı yönde uzanan, bu oluğa yerleşmiş olan Ürdün (Seria) Nehri yer alır. Ürdün Nehri aynı zamanda bölgenin en önemli su kaynaklarından biridir. Lut Gölü de önemli su kaynaklarından bir diğeridir, tıpkı Taberiye Gölü gibi. Lut Gölü’nden özellikle bölgenin güney kesiminde bulunan ve bölge yüzölçümünün büyük bir kısmını oluşturan Necef Çölü’nde sulamada yararlanılmaktadır. Lut Gölü aynı zamanda barındırdığı çeşitli tuz ve minerallerle önemli maden çıkarma alanlarından biridir. Hatta Lut Gölü’nde bulunan tuzlardan termal turizmde de yararlanılmaktadır.
 
Akdeniz’e kıyısının bulunması dolayı Akdeniz ikliminin etkisi görülür. Kışın çok sert  soğuğun olmaması, yazın havanın nemli olması, Akdeniz ikliminin etkisidir. Akdeniz kıyısı yarı tropikal bir iklime sahip iken kuzeyden güneye Necef çölüne doğru yağmur giderek azalmaktadır. Kıyı kesimlerinde Akdeniz iklimi, iç kesimlerinde karasal iklim ve güney kesiminde ise çöl iklimi hâkimdir. İklim özelliği Filistin’i, tarih boyunca tarım üretimini çeşitlendiren verimli ova ve arazilere sahip kılmıştır. Yetiştirilen tahıl ve meyvelerden dolayı Kitab-ı Mukaddes’in bir çok yerinde Filistin için “süt ve bal akan diyar” denilmiştir. (Çıkış,3/8; Tesniye, 11/9 gibi). Güney kısımlarda az miktarda petrol, bunun yanında fosfat, demir, uranyum, manganez, kireçtaşı ve sülfür bulunur.
 
Ülkenin baslıca akarsuyu olan Şeria Irmağı da bu çukurluktadır. Kuzeyde Lübnan sınırından doğan nehir, güneye doğru yoluna devam ederken Hula vadisini takip ettikten sonra önce deniz seviyesinden 200 m. asagıdaki Taberiye Gölü’ne girer, daha sonra Lut Gölü’ne
ulaşır. Ülkedeki diğer iki akarsu (Yarkon ve Kison) ise daha kısa boylu olup
Akdeniz’e dökülürler.
 
Meyvecilik yaygın bir tarım ürünüdür. Narenciye, muz, tropikal türler, üzüm bağları başta gelmektedir. Portakal, greyfurt, limon mandalina meyveleri önemli miktarda yetiştirilmektedir. Zeytin, Akdeniz ikliminin karakteristik bitkisidir. Filistin’de zeytin bol miktarda yetiştirilmektedir. Zeytin hem sofralık olarak hem de yağı çıkarılarak tüketilmektedir. Elma, şeftali, erik, kayısı, sofralık üzüm, muz, hurma gibi meyveler hem iç piyasada tüketilip hem de ihraç edilmektedir. Bu bölgede yetişerek dikkatimizi çeken çöl iklimine has hurma, tropikal iklime özel avokado, mango gibi meyveleri Filistin’de görmek mümkündür. Ülkemizde de yaygın hale gelen persimon (Trabzon hurması) da yine bu bereketli beldenin meyveleri arasında bulunmaktadır. Bu gün işgalci İsrail tarafından uzak coğrafyalardan getirilen türler de bölge iklimin şartlarına adapte edilmiştir. Örneğin; Pomelit, Newhall, Ray-Ruby, Rio-Red, Pink Grapefruit, Nova ve Minoela gibi. Bu meyvelerin yetişebilmesi için hem iklimin uyması lazım hem de toprak yapısının ürünün yetişmesine müsait olması lazım. Aksi halde verim almak mümkün olmayabilir. Bu da bereketli olmasının bir başka yönüdür. 
 
Filistin bölgesinde tarımı yapılan alanlardan biri de çiçekçiliktir. Solidago, Gysophila, Wax flovers, süs bitkileri, Limonium gibi çiçekçilik için yetiştirilen bitkilerdir. Necef çölünde Galya kavunu ve patates yetiştirilmektedir.
 
Bu bereketli beldede buğday, arpa, bakliyatların yanı sıra pamuk, ayçiçeği, nohut, bezelye, fasulye, mısır, domates ve fıstık gibi tahılların yetiştiğini görebiliriz. Sebze grubu olarak da domates, biber, patlıcan, yeşil otlar ve çilek gibi sebzeler yetişmektedir. Mısır, bezelye, havuç, soğan, sarımsak ve yer elması eklenebilir. 
 
Akdeniz ikliminin görüldüğü kıyı kesimlerde maki adı verilen daimi yeşil, bodur çalılıklardan oluşan örtü görülür. Makilerin yanı sıra makinin tahrip edilmiş hali olan garigler de bu sahada yayılış göstermektedir. Makiler bulundukları bu ortama kendilerini çok iyi adapte etmişlerdir, kserofit karaktere bürünmüş yaz-kış yeşilliğini koruyan bodur ağaççıkların yanı sıra, meşe türleri ile delice, mersin, harnup, sakız, zakkum, erguvan, defne, katırtırnağı, menengiç, sandal, koca yemis ve akçakesmeden oluşan türler yayılış gösterir. Kurak ve sıcak güneydeki çöl sahalarında ise;bitki örtüsü cılız hatta yok denecek düzeydedir.Burada görülen türler deve dikenleri, kum bitkileri, tuzcul bitkiler(halofitler), bazı kısa ömürlü otlar ile kaktüslerdir.
 
Denizler ulaşım için önemli bir araç iken aynı zamanda denizlerde balık da yetiştirilmektedir. Balık, deniz kıyılarında kafeslerde yetiştirilmektedir. Arıcılık bu bölgenin önemli gelir kaynaklarından biridir.
 
İşgal altındaki Golan tepeleri İsrail ile Suriye sınırında bulunan jeopolitik açıdan oldukça stratejik bir bölgedir. Kuzeyinde Hermon Dağı, güneyinde Yermük Nehri, doğusunda Rukkad Vadisi ve batısında Ürdün Nehri ve Celile- Taberiye Gölü bulunmaktadır. Bu bölgenin en önemli özelliği kıymeti tartışmasız su kaynaklarını barındırmasıdır. 
 
Sonuç olarak Kudüs ve etrafı bereketli kılınan belde tarihiyle, yer altı kaynaklarıyla, tarımıyla, deniziyle, ormanlarıyla oldukça bereketli bir beldedir. Ne yazık ki şimdi işgal altındadır. Elbet bir gün bu beldeler asıl sahiplerine İbrahim’(a.s)in torunlarına teslim edilecektir. 
Yararlanılan kaynaklar:
Kuran Yolu Meal Tefsiri, Diyanet vakfı yayınları
Pınar Demir, İsrail’in Tarımsal Yapısı, Marmara Ünv Ortadoğu Araştırmaları Ens. Coğrafya ABD Yüksek Lisans Tezi
Bu yazı toplam 299 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları

İMSAKGÜNEŞÖĞLEİKİNDİAKŞAMYATSI
04:2205:4411:4514:5817:3418:49

Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Eğitimle Diriliş | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.