SİYONİZMİN KUDÜS'E BAKIŞI / Köşe Yazısı - Osman DAĞ

Osman DAĞ
Kudüs ve etrafı mübarek kılınan belde; Hıristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanlar için önemlidir. Bu önemin kaynağı elbette ki tarihidir. Tarih boyunca Allah (cc) insanları kula kul olmaktan kurtarıp yalnız Allah’a kulluğa davet eden peygamberler göndermiştir. Peygamberler seçilmiş insanlar oldukları için, doğal olarak geldikleri şehirler de insanlar tarafından değerli görülmektedir. Kudüs’ü tüm semavi dinler için kıymetli kılan bu unsurdur.
Siyonizm, Yahudi milletini bir arada tutmaya çalışan bir ideolojidir. Bilinen tarihi 19. yüzyılın ortalarında başlamaktadır. Yahudiler tahrif edilmişi Tevrat’a dayanarak kendilerini seçilmiş millet olarak kabul ederler. Kendileri dışındaki insanları ise “insansı hayvan” olarak kabul ederler.
Kudüs’ün tarihi erken dönem Bronz çağına dayandırılmaktadır (yaklaşık MÖ 3150-2900). Kudüs, kadim dünyada Kenanlılara ait sıradan bir şehir iken İsrail peygamberlerinden Yuşa zamanında alınmaya çalışılmıştır.
Kudüs, tarih boyunca birçok isimle isimlendirilmiştir. Bu durum birçok kültür ve milletlerin eline geçtiğini gösterir. Ruşalimum/Uraşilim, Şalem, Yevus, İr David, Yeruşalem/ Yeruşalaim, Siyon, Hierousalem/ Hierosoluma, Eliya Kapitolina, Civitas Sancta, iliya, Beytu’l-makdis, el-Kuds ve Daru’s-Selam isimleriyle isimlendirilmektedir.
Yahudi geleneğine göre Yeruşalim ismini Hz Davut vermiştir. Yahudiler kendilerini daha çok Davut ve Süleyman peygamberlere dayandırırlar. Bunun sebebi günümüz Yahudileri için de olmazsa olmaz olan dünya metaıdır. Davut ve Süleyman peygamberler hem peygamber hem de kral idiler. Krallıkları çok güçlü idi. Hz Davut, şehrin en yüksek tepesi olan Zion (Siyon) adlı yeri kraliyet sarayı olarak inşa ettirmiş, Ahit Sandığı’nı bu şehre getirmiştir. Bu durum Yahudiler için Kudüs’ü dini başkent yapmıştır. Hz Davut Ahit Sandığını çadıra yerleştirmiştir. Hz Süleyman döneminde ise Tapınak inşa edilmiştir. Günümüz Siyonizm’inin yapmaya çalıştığı da ‘Süleyman Mabedi’ni tekrar inşa etmektir. Çünkü bu mabet ihtişamı, gücü temsil etmektedir. Siyonistlerin hedefi şimdiki Mescidi Aksa Camii’ni yıkıp yerine Süleyman Mabedi’ni inşa ederek dünya hâkimiyeti kurmaktır.
Yahudilere göre Tanrı Kudüs’ü, ebedi mekânı olarak seçmiştir. Bundan dolayı Yahudilerin Krallar Dönemi’nde başkent olarak Kudüs seçilmiştir. Aynı zamanda bütün ritüellerin kıblesi olarak da yerini almıştır.
Babil kralı Buhtunnasır (MÖ 6. yy) Kudüs’ü talan edip Süleyman mabedini yıktıktan yarım asır sonra Yahudiler tekrar inşa etmeye başlarlar. Milattan sonra 70 yılında Yahudi isyanı sonrası Romalı Titus ve ordusu tarafından Süleyman Mabedi (Beyt Ha Mikdaş) tekrar ortadan kaldırılmıştır.
Başlangıçta Kudüs putperest bir şehir iken kral Davut sayesinde kutsanmış ve İsrail’in merkezi olmuştur. Ahit Sandığı ve içindeki Tevrat’ın (Sefer Tora) bulunduğu Mabed’in şehirde olması, Tanrı’nın gizemli varlığı olan Sekine’nin (Şakinah) ağlama duvarında oluşu gibi sebepler Kudüs’ün Siyonistler için kutsiyetini arttırıcı sebeplerdir. Babil sürgünü sonrası Yahudilerin Kudüs özlemi Mezmurlar’da şöyle ifade edilir: “Ey Kudüs, seni unutursam sağ elim kurusun. Seni anmazsam dilim damağım birbirine yapışsın.” (Mezmurlar 137)
İşaya’da geçen Kudüs ile ilgili bölümde Kudüs’e dünya başkenti rolünü verir: Amots oğlu Yeşaya’nın Yehuda ve Yeruşalim ile ilgili görümü: RAB’bin Tapınağı’nın kurulduğu dağ, son günlerde dağların en yücesi, tepelerin en yükseği olacak. Oraya akın edecek ulusların hepsi. Birçok halk gelecek, “Haydi RAB’bin Dağı’na, Yakup’un Tanrısı’nın Tapınağı’na çıkalım” diyecekler. “O bize kendi yolunu öğretsin, biz de O’nun yolundan gidelim.” Çünkü yasa Siyon’dan, RAB’bin sözü Yeruşalim’den çıkacak. RAB uluslar arasında yargıçlık edecek, birçok halkın arasındaki anlaşmazlıkları çözecek.…. Ey Yakup soyu, gelin RAB’bin ışığında yürüyelim. (İşaya, 2/1-5)
Tanrı, İbrahim henüz çocuk sahibi değilken onunla bir ahit yaparak “Mısır (Nil) Irmağı’ndan büyük Fırat Irmağı’na kadar uzanan Ken, Keniz, Kadmon, Hitit, Periz, Refa, Amor, Kenan, Girgaş Yevus topraklarını” onun soyuna vereceğini söyler(Tekvin 15:18). Yevus toprakları dedikleri yer Kudüs’ün de içinde bulunduğu topraklardır.
Kudüs, milli ve dini yeniden canlanma umutlarının köşe taşı hükmünde olup son günlerdeki Yahudi beklentilerinin odağını teşkil edecektir. Bu bağlamda Beytül Makdis’in bulunduğu Siyon (Zion) dağının evrenin gerçek merkezi olarak algılanması dikkat çekicidir.
Teo-politik olarak Siyonizm; Yahudilerin Kudüs’e dönmelerini, orada ibadet etmelerini, eski ihtişamlı günlerine kavuşacaklarını bekler.”Siyonizm, diğer milletlerden üstün, güya onlar adına seçilmiş halk olan Yahudilerin, Tanrı Yahve’nin kendileriyle yaptığı özel ahit karşılığında onlara vaat edilen toprağa, kral ve tapınağın Filistin’de yeniden yapılandırılmasına yönelik güçlü olan bir ideolojidir.” Buna göre Kudüs sadece Yahudiliğe ve Yahudilere ait olduğunu iddia eder. Bununla birlikte Nil’den Fırat’a kadar olan toprakların Tanrı tarafından Yahudilere hibe edildiğini kabul ederler. Bu topraklar Tevrat kadar mukaddestir. Bu inanış bizi de ilgilendirmektedir. Çünkü vaad olarak gördükleri toprakların bir kısmı Anadolu’nun bir parçasıdır. Şu an devam etmekte olan Gazze savaşının sonraki cephesi Türkiye topraklarıdır. Gazze savaşına biraz da bu gözle bakmamız faydalı olacaktır.
Müslümanlar için Mekke ve Medine oldukça önemlidir. Bu şehirleri önemli kılan elbette ki vahye ev sahipliği yapmasıdır. Bunun için Müslümanlar olarak bu şehirleri mübarek biliriz. Buna göre beklenen, Yahudiler için kutsal olması beklenen yer, mekân Sina Dağı olmasıdır. Çünkü Sina Dağı Hz Musa’ya gelen vahye ev sahipliği yapmıştır. Ama değil, Yahudiler vahiyden çok güce talipler. Davut ve Süleyman peygamberler büyük krallık kurdular. Kimseye nasip olmayacak güce ulaştılar. İşte o gücü, dünyalığı temsil eden şey, yeri Siyon Dağı olan Süleyman Mabedidir. Burası da şimdi Müslümanların elindedir, yerinde Mescid-i Aksa bulunmaktadır.
Siyonistlerin vaad edilmiş toprakları aldıktan sonra planladıkları Süleyman Mabedi inşası bitince Mehdi’nin geleceği, dünyaya hükmedecekleri düşünceleri vardır. Bu Mehdi Hıristiyanların beklediğinden farklıdır.
Siyonist Yahudiler için Kudüs ve çevresinin önemi tartışılmaz büyüklüktedir. Bunun tersini düşünen Yahudiler de vardır. Yahudilerin Babil sürgününe gönderilmesini Tanrının cezası olarak görüp Kudüs’e dönmemesini kabul ederler. Bundan dolayıdır ki Siyonist Yahudiler diğer Yahudileri Filistin’e dönmelerine mecbur bırakmak için türlü entrikalar çevirdiklerini biliyoruz. 15. yy sonunda Avrupa’daki Yahudi tehcirini Siyonistlerden ayrı düşünmek, çok saf olmayı gerektirir.
Yahudiler dedikleri gibi Süleyman Mabedi’ni inşa ettikten sonra dünya huzura kavuşacak mı? Elbette ki hayır. Asıl, dünya için büyük hüsran o zaman başlayacaktır. Çünkü Yahudiler kendileri dışındaki insanları insan olarak değil insanımsı hayvan (goy) olarak görürler. Tarih boyunca Yahudiler bozgunculuk yapmaktan vazgeçmemişler, sonları da hüsran olmaktan kurtulamamışlardır.
Kaynakça:
Salime Leyla Gürkan, Tarih ile mit arasında Kudüs, Medeniyetler Beşiği Kudüs Sempozyumu, 2017, İstanbul
Prof Dr Mustafa Alıcı, Üç Kudüs: Kudüs’e Siyonist, evanjelik ve reel politik Yaklaşımlar, Akra Kültür Sanat Dergisi (s 15) s.41-53
Rabia Mert, Geçmişten Günümüze Yahudi Düşüncesinde Kudüs, Milel ve Nihal Dergisi, 2019, s: 54-70
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
- SİYONİZMİN KUDÜS'E BAKIŞI 16 Nisan 2025 Çarşamba 21:59
- ETRAFI BEREKETLİ KILINAN BELDE: KUDÜS 29 Ekim 2024 Salı 11:04
- SESSİZ ÇALIŞAN KAHRAMANLAR24 Haziran 2024 Pazartesi 21:37
- BIRAK BÖCEKLER DE UÇSUN SİNEKLER DE2 Eylül 2022 Cuma 00:23
- TARİHTEKİ İLK HAYVAN HAKLARI BEYANNAMESİ10 Şubat 2022 Perşembe 00:31
- BİLİM NASIL ÜRETİLMEZ?29 Ekim 2020 Perşembe 19:11
- OKULUN GAYESİ VE “KÖLELİKTEN KURTULUŞ” KİTABI ÜZERİNE10 Eylül 2020 Perşembe 15:44
- EĞİTİMİN İDEALİ20 Mayıs 2020 Çarşamba 00:00
- Eğitim Öğretim İklimi20 Mayıs 2020 Çarşamba 00:00
- Eğitim mi Öğretim mi?20 Mayıs 2020 Çarşamba 00:00
- Mehmet ÖZELPOST TRUTH (GERÇEKLİK SONRASI) ÇAĞDA FİLİSTİN SORUNUNU KONUŞMAK
- Bilge ÇAĞLANMODERN EĞİTİMLE DEĞİŞEN DİNDARLIK
- Veli KARATAŞ “AKLA VEDA” AKL-I SELİME DAVET
- Mehmet ALTUNÜLKEMİZDEKİ EĞİTİMİN DÜNÜ BUGÜNÜ VE YARINI
- Ali KARAKAŞFUAT SEZGİN VE HADİS KİTABETİNE DAİR İDDİALARI
- Kemal SAYARKemal Sayar İyiliğin kanatları
- Musa ARMAĞAN MEVDUDİ'NİN İSLAMIN GELECEĞİ VE ÖĞRENCİLER KİTABI ÖZETİ
İMSAK | GÜNEŞ | ÖĞLE | İKİNDİ | AKŞAM | YATSI |
04:22 | 05:44 | 11:45 | 14:58 | 17:34 | 18:49 |