KUDÜS, YENİDEN DİRİLİŞİMİZİN MİHENK TAŞIDIR / Köşe Yazısı - Başyazı
Başyazı
KUDÜS, YENİDEN DİRİLİŞİMİZİN MİHENK TAŞIDIR
Önce Kudüs’ü kaybettik kendi ellerimizle. Kimi zaman ihanet oldu bunun adı. Kimi zaman aldanma… Küfrü tanıyamama... Hırs… Trajiktir, yüzyıldır kendi ellerimizle kaybettiğimiz bu beldeyi tekrar kazanmanın, İslam beldesi yapmanın düşlerini kuruyoruz. Planlarını yapıyoruz. İhanetlerimizin, aldanmalarımızın, küfrü tanıyamamalarımızın, hırsımızın muhasebesini yapmadan…
Kudüs’ün muhafızlarına sahip çık(a)mamak, onları muhafaza edememek küfür güçlerine karşı, sonra bu muhafızları yıkmaya, ortadan kaldırmaya çalışanlara (hangi niyetle olursa olsun) destek vermek Kudüs’ü kendi ellerimizle küfür güçlerine teslim etmek değil de nedir.
Kudüs’ün kaybedilmesi ile ümmet coğrafyasının Batı tarafından pay-ı mal edilmesinin aynı zamana denk gelmesi bir tesadüf değildir. Tesadüf değildir; çünkü Müslüman coğrafyanın kalbinde olan kutsal bir beldeyi koruyamamak, coğrafyanın diğer taraflarının da işgal edilmesinin, sömürülmesinin önünü açacaktır. Çünkü Kudüs tıpkı Mekke-Medine gibi İslam coğrafyasının kalbi mesabesindedir.
Malik bin Nebi “toplumsal rüşt” kavramını kullanır, toplumların olgunluk düzeyini ifade etmek için. Kudüs’ün hali pür melali toplumsal rüştümüzün düzeyini anlama açısından önemli bir mihenk taşıdır. Bu rüştü kaybettiğimizin, ölümsüz değerlerine ve kutsallarına sahip çıkmada zayıf kaldığının bir işaret taşı.
Batı medeniyeti açısından da tersini söylemek mümkündür. İslam coğrafyasında Batı’nın hegemonyasının sembolüdür aynı zamanda Kudüs. Bizim esaretimizin… Şunu bile söylemek mümkün: Batı medeniyetinin diriliğinin, iktidarda olmasının sembolüdür Kudüs.
“Kudüs bilinci” bu minvalde ümmetin yeniden dirilişinin kilit kavramlarından biridir. Eğitim müfredatlarının ana ekseni, hareket metotlarının işaret taşıdır. Bu bilinci her daim diri tutmak, aynı zamanda İslam medeniyetinin yeniden dirilişi düşüncesini, ufkunu diri tutmaktır. Her yaş grubunda bu bilinci canlı tutacak gündem, etkinlik ve çalışmaların yapılması bu açıdan elzemdir. Her camianın, her STK ‘nın Kudüs bilincini diri tutacak geleneksel, özgün çalışmalar yapması kanaatimizce burada en çok kafa yorulması gereken huşulardan biridir.
Üstad Sezai Karakoç’un vurgusu ile
“Ve Kudüs şehri. Gökte yapılıp yere indirilen şehir.
Tanrı şehri ve bütün insanlığın şehri.”
İnsanlığın şehri Kudüs, taşı toprağı ile işgale direnir her daim. Müntesibi olduğu medeniyetin direngenliği ile. Zeytin ağacı ile hilali ile…
“Artık burada taş bile durmak istemez
Ve ay’ı görmek istemez zeytin ağaçları
Eğilerek selâmlamazlar, hilâli; hurmalar”
İşgal edilmiş coğrafyanın taşı, toprağı işgalin yükü ile her daim bir itiraz, bir isyan halindedir. Bu itiraz hali sahip olduğu asıl misyonun gereğini yerine getirememenin, küfrün çizmelerinin altında hoyratça ezilmesinin, ufkunu kapatan karanlığın adeta onu nefessiz bırakmasının bir tepkisidir adeta. Bir isyanıdır. Ve bir manifestosudur.
Ümmetin birçok sorununda olduğu gibi Kudüs meselesinde de anlık tepkiler yerine kalıcı, programlı tepkilere, itirazlara ihtiyaç vardır. Sadece işgalcilerin yeni işgalleri karşısında değil, çocuklarımıza kurşun sıkmaları, camilerimizi kirletmeleri durumunda değil; her daim, belli bir program dâhilinde, kısa, orta uzun vadeli hedefleri olan bir program, bir müfredat, sürekli bir eylem programına ihtiyacımız var.
İşgal devletinin mallarına, ürünlerine boykot meselesi kanaatimizce en can sıkıcı icraatlarımızdan biridir. Müslümanlar olarak bu konuda bile sürekli bir eylemsellik gerçekleştirememek, esnafımızı, üreticimizi, halkımızı bilinçlendirememek bir büyük eksiklik olarak saymak yetmez mi?
İşgal güçlerine bir silah olarak dönen ürünlerini satın alma konusunda halkımızı bilinçlendirmede gösterdiğimiz acziyet, aslında mevcut hali pür melalimizin en gözle görülür yansımalarından biridir. Mevcut manzaranın sonuçlarından biri…
Kudüs meselesi sadece bir coğrafyanın, bir kutsal beldenin işgali, bir kısım Müslüman toprağının gaspı meselesi değildir. Bu konuların tamamını da içine alan, bir medeniyetin esaretinin, prangalara vurulması meselesidir.
Eğitimle Diriliş ailesi olarak bu yılı gençlik biriminden üniversite birimine kadar tüm birimlerimizde “Kudüs Bilinci” oluşturma, bu bilinci geliştirme yılı olarak meseleyi tüm detayları ile işleme düşüncesindeyiz. Bu yoğunluklu çalışmanın sadece belli zamanlarda işlenen meselenin, yıl boyunca gündemimizde kalmasına, mesele ile ilgili duyarlılığın artmasına, bilinçlerin kavilenmesine vesile olacağı kanaatindeyiz. Nasip olursa bundan sonraki süreçte de konuyu belli bir düzeyde sürekli gündemde tutma konusunda kararlıyız
Günümüzün temel problemlerinden biri, Müslümanların asli sorunları ile ilgili gündem oluşturmada problem yaşamalarıdır. Bunda Batı’nın gerek ülkemiz gerekse İslam coğrafyasının tamamında oluşturduğu suni gündemlerin, tali meselelerle Müslümanları birbirine düşürmelerinin etkisi inkâr edilemez bir gerçektir. Mevcut şartlarda STK larımızın atması gereken en önemli adımlardan biri Kudüs vb. asli meseleleri tüm zorluk ve engellemelere rağmen gündemde tutmak, kitleleri bu konuda eğitmektir.
Kudüs’ün ve tüm İslam beldelerinin yeniden dirilmesi duasıyla…
Eğitimle Diriliş
Bu yazı toplam 2034 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- KOŞUNUN BAŞLANGIÇ YERİNİ SEÇEBİLMEK11 Ekim 2024 Cuma 10:43
- 21. YÜZYIL TÜRKİYESİ'NDE GENÇLİK TASAVVURU13 Haziran 2024 Perşembe 11:18
- İMTİHANLAR BİREYLERİN VE TOPLUMLARIN RÜŞD SÜREÇLERİDİR8 Eylül 2023 Cuma 00:13
- ALGI YÖNETİMİ: SONUÇLARA DEĞİL SEBEPLERE ODAKLANMANIN ZARURİ İLMİ!3 Kasım 2022 Perşembe 23:24
- KUDÜS, YENİDEN DİRİLİŞİMİZİN MİHENK TAŞIDIR30 Nisan 2022 Cumartesi 21:23
- SOSYAL MEDYADA VAR OLMAK; AMA NASIL?17 Ağustos 2021 Salı 16:54
- “XIX. YÜZYIL OSMANLI MEDRESELERİ” KİTABI ÜZERİNE 20 Mayıs 2020 Çarşamba 00:00
- Sağlam ve Yekpare Bir Bina Gibi Kenetlenmek20 Mayıs 2020 Çarşamba 00:00
- Kimlik İnşası Ancak Medeniyetimizi Kuşanarak Gerçekleştirilebilir20 Mayıs 2020 Çarşamba 00:00
- Bir Medeniyeti İhya Etme Çabası Olarak İmam Hatip Okulları12 Nisan 2019 Cuma 19:30
- Sabri KELEPÇEYAKARIŞ
- Bilal ACARDİLDEN VE İŞGALE
- Hülya AKCEBE"DİREN" DEDİM
- Emrah KARHamas’tan İslami Uyanış Hareketi Mensuplarına Öğütler
- Osman DAĞETRAFI BEREKETLİ KILINAN BELDE: KUDÜS
- Mehmet Ali ÇETİNDÜNDEN BUGÜNE BUGÜNDEN YARINA SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI 2
- Akif AKMAN31 MART YEREL SEÇİMLERİ ÜZERİNE BİR TAHLİL
- Mehmet ÖZELPOST TRUTH (GERÇEKLİK SONRASI) ÇAĞDA FİLİSTİN SORUNUNU KONUŞMAK
- Bilge ÇAĞLANMODERN EĞİTİMLE DEĞİŞEN DİNDARLIK
- Veli KARATAŞ “AKLA VEDA” AKL-I SELİME DAVET
- Mehmet ALTUNÜLKEMİZDEKİ EĞİTİMİN DÜNÜ BUGÜNÜ VE YARINI
- Ali KARAKAŞFUAT SEZGİN VE HADİS KİTABETİNE DAİR İDDİALARI
- Kemal SAYARKemal Sayar İyiliğin kanatları
- Musa ARMAĞAN MEVDUDİ'NİN İSLAMIN GELECEĞİ VE ÖĞRENCİLER KİTABI ÖZETİ
İMSAK | GÜNEŞ | ÖĞLE | İKİNDİ | AKŞAM | YATSI |
04:22 | 05:44 | 11:45 | 14:58 | 17:34 | 18:49 |